Gönderi

331 syf.
·
Not rated
·
Read in 11 days
Portekiz Edebiyatı-Jose Saramago-Körlük “Sürekli olarak, her defasında aldatıcı gerçekliği yeniden kavramamızı sağlayan, hayal gücü, şefkat ve ironi ile sürdürülen kıssaları” ile 1998 Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen José Saramago, kalabalıklar içinde giderek yalnızlaşan bireyler için “Mars’a gitmek komşuya gitmekten daha kolay görünüyor” demişti. Din konusundaki görüşleri nedeniyle eserleri sansürlenen Portekizli yazar, şair, oyun yazarı ve gazeteci Saramago’nun eserleri yirmi beş dile çevrildi. Yazarın Nobel Ödül Töreni konuşması da, tıpkı eserleri gibi, politik göndermeler içeriyordu. “Başka bir gezegene kaya yapılarını incelemek için aletler gönderme kapasitesine sahip bu şizofrenik insanlık, milyonlarca insanın açlıktan ölmesini büyük bir vurdumduymazlıkla karşıladı. Mars’a gitmek komşuya gitmekten daha kolay görünüyor. Kimse üstüne düşen görevi yerine getirmedi. Hükümetler çalışmadı, belki bilmedikleri için, yapamadıkları ya da istemedikleri için, ya da dünyayı gerçekten yönetenler istemedikleri için demokrasi idealinden tamamen uzaklaşmış çok uluslu ve çok kıtalı şirketler sahneye çıktı. Bizler de vatandaş olarak görevlerimizi yerine getirmiyoruz.” ‘Körlük, trafik ışıklarında kör olan ilk körün beyaz körlük yaşamasıyla başlayıp isimsiz ve coğrafyası belli olmayan ülke veya şehirdeki tüm insanların birdenbire toplumsal bir körleşme felaketine uğrayan insanların içine düştükleri kaotik ortamın , insan eliyle giderek cehenneme dönüşünü, olan biteni görebilenlerin de başlarını deve kuşu gibi kuma gömüp görmezden gelişlerini, yani insan aklının, ahlakının ve etik değerlerinin giderek yok oluşunu körlük metaforu üzerinden anlatan distopik bir roman. Felaketler, tehlikeler karşısında çöken, bencilleşen, ahlaki değer yargılarını yitiren insanlığın karanlık ve kötü tarafının romanı. Ahlak ve insanı insan yapan değerler elden gidince geriye ne kalır? Sadece çevreye uyumumuzu sağlayan, doğuştan gelen biyolojik davranışlarımız, yani içgüdülerimiz; açlık, cinsellik, üreme, korku, hayatta kalma güdüleri. (kısmen alıntıdır) -Simsiyah körlük değil, Bembeyaz körlük -Neden? Neden beyaz körlük? -Kadın(doktorun karısı) neden beyaz körlüğü yaşamıyor? -Gözyaşlarını silen neden başka bir canlı(köpek)? -İnsanların temizlenmesini, susuzluğunu hatta açlığını bir nebze de olsa gideren neden doğa(yağmur)? -Disiplinlerin en yüce efendisi, yaşamın sunduğu acımasız deneyimdir ve beyaz körlük içindeki insanların birbirlerini, hikayelerinden, yaşantılarından ve davranışlarından tanıması Anlatının sadeliği ile okura diyor ki: gereksiz süslemeler, satır başları, noktalama işaretleri ile vs. vaktinizi almayacağım, zamanınızı harcamayacağım. Zaten romanı okumaya başladığınızda anlattığı hikayenin merkezinde hissediyorsunuz, her okuyan da bunu hissedip görecektir. Güneşte kupkuru hale gelmiş, erozyona uğramış toprağa yağmur yağdığında toprağın suyu emmesi gibi, yağ akıp gidiyor Saramago’nun yazdıkları. Newton’un merkezkaç kuvveti misali bir edebiyat eseri. Duran bir cisme etki eden bir kuvvet olursa o cisim hareket etmeye başlar ve hareket halindeki bir cisim üzerine kuvvet etki etmediği sürece harekete devam edecektir. Duran cisim bu anlatı-roman ise etki eden biz oluyoruz ve hareket etmeye başlıyor-akıyor. Yada duran cisim biz isek bu anlatı-roman bize etki ediyor ve hareket etmeye başlıyoruz. Zaten merkezkaç kuvvetinde de hareket etmeye başlayan cisim müdahale edilmediği sürece hareketine devam ediyordu. Epistemolojinin, doğru-yanlış, Estetiğin, güzel-çirkin, Ontolojinin, varlık-yokluk, Teolojinin Tanrı sorgusunu, Estetiğin, güzel-çirkin, Etiğin, iyi-kötü çatışmasını sorgulatırken insanları vicdanı ile başbaşa bırakıyor.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104.7k okunma
·
13 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.