Gönderi

Vakıflar ve gönül insanları
İsviçre'de yaşayan bir okurumun oturduğu apartmanın karşı dairesinde dört kişilik bir aile var anne baba kız evladı erkek evlat ikisi de öğrenci bu aile İngiltere'den gelmiş düzen var nizam var sulh sükun var diye İsviçre'ye yerleşmek istiyorlar bir süre sonra İsviçre vatandaşı olmak için resmi makamlara müracaat ediyorlar gelen cevap olumsuz iki çocuğunuz öğrenci bunlar kalabilirler ama siz en kısa zamanda isviçre'yi terk edin diyorlar size müsaade etmiyoruz sebebini soruyorlar gelen cevap çok ilginç bir o kadar da düşündürücü. Size çeşitli vakıflardan mektuplar geldi Soruların birine bile cevap vermeden üç beş kuruş yardım etmeden hemen çöpe attınız Gün oldu kimsesiz hastalara yardim vakfından Gün oldu fakir öğrencileri okutma vakfından mektuplar geldi. Sizden sembolik de olsa bir yardım bekliyorlardı ama siz ufak bir ilgi bile göstermeden gelen tüm mektupları çöpe attınız Oysa bunların hepsi bilgisayara kaydediliyordu Siz herhalde kimin haberi olur dediniz attınız Bu kadar duygusuz merhametsiz sefkatten uzak insanların isviçre topraklarında yaşamasına müsaade edemeyiz lütfen en kısa zamanda terkedin ülkemizi... Genç arkadaşımın anlattığı bu olay beni günlerce düşündürdü. Herşeye omuz silken burun kıvıran bana ne diyen kimselerin ne kadar insanlıktan uzaklaştıklarını gösteren ibret verici bir olay. Oysa atalarımızın vakıfları incelenecek olursa neler neler karşımıza çıkmaz. Onlar sadece insanları muhtaçları yoksulları hastaları değil akla hayale gelmeyecek incelikleri düşünmüşlerdi acaba dünyada kuşları bile düşünerek onlar için vakıf kuran baska hangi millet vardır? Mahallenin kedileri köpekleri kışın soğukta oturanlar tabak kıran hizmetçi kızlar bile bu gönül adamlarının kurdukları vakıflardan nasiplerini almışlardır. Istanbulda Yeni Caminin temizliği icin kırk kişiyi görevlendiren insanlar ne kadar duygulu inançlarına bağlı ne mübarek insanlardı...
Sayfa 424Kitabı okudu
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.