Buralar mı yanıyor yoksa yanan kafam ve gözlerim mi :) Şu kitaba harcadığım zamana ayrı yazık, gözlerim acıyor o güzel gözlerime ayrı yazık. Acaba Esra hanım bu kitabı yazarken hiç sıkılmadı mı ? Hiç mi biri böyle saçma kitap yazılmaz demedi ? Sahi bir kişi bile mi ? İnsanların tek sorunu ilişkiler sanırım psikolog hanıma göre. Bu psikologun kitaplarını almamın tek sebebi enteresan olaylar okumak, farklı sorunlara kafa yormak, olaylara nasıl yaklaşılır bunları öğrenmekti. Ama klasik ergen kitabı. Acilen polisiye türüne geri dönmem lazım. Daha yeni Tess Gerritsen kitapları sipariş verdim. Artık o suç mahallinden bu suç mahaline, bir cinayetten bir cinayete koştururum :) Geçen yaz Tess Gerritsen'in " Cerrah" isimli kitabına başlamıştım. Romanda katil evde tek kalan kadınların açık pencerelerinden içeri giriyor. Çok değişik işkenceler ile onları öldürüyor ve bir türlü yakalanmıyor. Malum mevsim yaz ben de çoğu akşam tek başıma. Eeee İç Anadolu sıcağı pencereler kapalı mı olur. Olamaz. Tabi ki olur dışarda katil var :) Katil yakalanana kadar açamadım o pencereleri. O kadar gerçekçi o kadar efsane bir kitap o kadar şahane bir kalem ki. Mesleği de anlatımına yardımcı oluyor belli. Bazen kriminalde çalışsam keşke diye düşünmedim değil o dönemlerde. Kriminal psikoloji, adli kriminal. İlginç olurdu. İlgi alanlarıma bak :) Katiyen normal şeyler isteyemiyorum. Her şey anormal. Hayatım, çevrem, evim, rüyalarım bile :) Demem o ki şöyle kaliteli kitaplar varken bana şu boktan kitapları aldıran psikolojime tüküreyim ben. Üstelik kitap 55. Baskı. Yazık. Kağıda, mürekkebe yazık. Kaliteli kitap stokladım. Sevdiğim yazarların tüm kitaplarını sipariş verdim. Yaklaşık 35 kitap. Bir süre evden çıkamayacağım durumlar içindeyim. Deli gibi okurum :) Harika bir boşvermişliğin içindeyim ayrıca. Serseri gibi dolanıyorum :) Yıldız Tilbe diyor ya gönlüm yıkık ama yıkılmaz kalem diye. Öyle bir yandan. Hem serseri hem dik :) Dün hepsini okuyayım diye hırs yapmışım. Yeni kitaplar gelecek ya. Manyak gibi okudum. Koltukta uyumuşum. Yersiz hırslar mevcut. Ama neyse ki bu biraz tutulma dışında zararı olan bir şey değil :) Aklıma ne geldi yazarken. Dün gece biraz fotoğraflara bakayım dedim. Kızlarla olan klasörü açtım. Klasör adı nostalji :) Eski Türk filmi karakterleri gibi giyinip makyaj yapıp şarkı söylediğimiz kareler. Hangisi daha manyakça bilemiyorum ama canım da sıkılıyor Gökçe Kılınçer açtım lütfen 52 konusu olmasın diye de dua ettim :))) ( polis telsizinde gürültü konusu. Apartmanda gürültü olduğunda telsizde mahalle adı apartman adı anons edilir ve 52 konusu derler ) Aman bir kereden bir şey olmaz da diyemiyorum. Gelecek ekibin içinde eşim de var çünkü :)) Birazcık açayım. Ne olacak. Kumandayı da aldım. ( Mikrofon tabi ki :))) ) Bir başka sevgiliyi sevemem sevemem sevemem. Dudakların ne sıcak diyemem diyemem diyemem. Şu kalbi başkasına veremem veremem veremem :) Kapanışı da İbrahim Tatlıses " Nankör Kedi " ile yaptım. Çok güzel delirdik, iyi delirdik ama olsun :)))

Kararı Ben VeririmEsra Ezmeci · Destek Yayınları · 20203,150 okunma

·

35 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Meltemmm