Gönderi
Şevket Süreyya Aydemir'in Enver Paşa biyografisinin 2. cildinde 1908-1914 yılları arasını ele alır. 1908 senesi hem 2.Abdulhamid'in uygulamadan kaldırdığı anayasa ve meşrutiyet idaresinin Enver Paşa ve arkadaşları tarafından dağa çıkmak suretiyle yaptıkları ihtilalin senesidir hem de Enver Paşa'nın artık tarih sahnesine çıktığı, ününün arttığı dönemdir.
Bu yıllar Enver Paşa'nın hayatında ilk dönüm noktasını teşkil eder. Yazar sırasıyla ihtilalin yapılışını, İTC'nin kuruluşunu, Trablusgarp savaşını, Balkan bozgununu ve nihayet 1. Dünya Savaşına giriş şartlarını anlatır. Bunlar bizim klasik tarih derslerinde ve tarih kitaplarında okuduğumuz bilgilerdir aslında. Ancak bizlere anlatılan Enver Paşa'nın Alman hayranlığı ve bundan dolayı Almanlarla müttefik oluşumuz konusunda yazar ezberleri bozar. Enver Paşa'nın Alman hayranlığı durup dururken olmamıştır. Enver Paşa'nın ateşemiliter olarak Berlin'e görev gittiğinde, Osmanlı Devletinde onun ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği ihtilal ünü kendinden önce oraya gitmiş olacak ki, bu ün sayesinde hem Berlin'de iyi karşılanır hem de ileride Osmanlı hanedanı yerine Enver hanedanı kurulması hayalleriyle pohpohlanır. Almanlar, gelecekte olacak olan muhtemel savaştaki müttefiklerini böylece ortaya çıkarmış olurlar. Nitekim yazarın 1. Dünya savaşını anlatacağı satırlarda, Almanların Enver Paşa'ya bol keseden verdikleri sözler bu yargıyı doğrular niteliktedir. Paşa Almanlara hayranlık duymaktan ziyade onların verdikleri sözlere güvenmiştir aslında. Bu sözlere inanıp kayıtsız şartsız müttefik olup da savaş başladıktan sonra Almanların da gerçek yüzü açığa çıkar. Yazar bu dönemde yapılan taraflar arasındaki telgraf alışverişinde bu gerçeği ortaya koyar.
İyi okumalar dilerim :)
··
175 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.