Gönderi

304 syf.
8/10 puan verdi
INCOGNITO YORUM
Incognito, gerçekten de sıradışı bir kitap. Söz konusu beyin olunca daha azını beklemek mümkün değil zaten. Kitaba başlarken öncelikle yazarımız bahsedeceği konuları özet bir biçimde sunarak giriş yapmış ilk bölüme. Bunda kitabın ilerleyiş biçimi konusunda fikir edinmemize olanak sağlıyor ki bu yönü çok hoşuma gitti. Öncelikle kapağından konuşalım biraz. Çok değişik ve güzel bir tasarım olmamış mı sizce de? Benim baktıkça bakasım geliyor tasarımına. . Beynimiz gerçekten de çözemediğimiz onca gizemi barındırmasına rağmen anlayabildiğimiz ufacık bir kısmı tabiri caizse aklımızı başımızdan alıyor. Öyle değişik öyle mucizevi bir organdır ki beyin, fiziksel olarak tanımlayamayacağımız kadar soyut bir kavram da aslında. Gördüğünüz düşlediğiniz, kokladığımız artık ne varsa her şeyi ama her şeyi kodlaması ve hiçbirinin yok olmaması ne kadar muazzam olduğunu ve göründüğünden çok daha geniş bir belleği olduğunu gösteriyor bize. Nasıl, nasıl bu muhteşem varlık her insanın sahip olduğu bir şey olabilir diyor insan bu kitabı okudukça. Her insan sahip olsa bile kıymetini bilememek kendimize yaptığımız en büyük hakaret belki de. Siz bu satırları okurken bile beynimizde trilyonlarca olay gerçekleşiyor büyük ihtimal. Ve siz bu satırları her bir kelimeyi düşünmeye mecbur kalmadan hızlıca okuyup geçebiliyorsunuz. Gerçekleştirdiğiniz bu otonom hareketi aslında farkında olmaya çalışarak yapmaya çabaladığınızda ise en iyi ihtimalle otonom okumadaki kadar verim alamadığınızı fark edeceksiniz. İşte, kitapta geçen hususlardan birisi de beynimizin otomatik pilot olarak çalıştığı süreçler. Herhangi bir müzik aleti çalarken nota yerlerine odaklandığınızda şarkıyı çalamamamızın sebebi de buymuş örneğin. Kitapta ise bazı şeyleri otomatik pilota yani beynimize bırakmamız gerektiği tavsiye edilmiş hatta, ki zaten siz bırakmasanız bile beyniniz bir zaman sonra kontrolü ele geçirme konusunda hiç kuşkusuz seçim hakkı bırakmayacaktır size. Bu kısımları okumak inanılmaz keyif verdi bana. Çünkü gerçekleştirdiğimiz bu bilinçdışı hareketlerin sebeplerini, oluş biçimlerini ve sonuçlarını öğrenmek zaten merak ettiğim hususlardı. . Kitapta bahsedilen bir diğer kavram ise özgürlüktü. Ne kadar özgürdük? Beynimiz üzerimizde bu denli hakimiyet kurmuşken ve her şeyde başrolü oynarken verdiğimiz kararlarda ne kadar kendimiz olarak özgürce seçim yapabiliyorduk? Ya da biz kendimiz kimdik? Kendimiz beyin miydik yoksa beyin özgürlüğümüzü engelleyen bir organ mıydı aslında? Belki henüz cevap getirilememiş hususlardı bunlar ama yine de fikir sahibi olmak ve değişik düşünceleri tanımak adına okumanızı şiddetle tavsiye edeceğim kısımlardı. . Bir diğer hoşuma giden kısım ise hukuki anlamda sorumlu tutulabilirlik ve yargı düzeyi. Her insanın farklı yaratıldığı apaçık bir gerçek. Bazı gerçekler ise insanları değişik durumlara sürüklüyor. Örneğin, bazı insanlarda var olan bir gen, onların suç işlemeye eğilimli olmalarına sebep oluyormuş. Bu durumda kişinin hukuki ve cezai sorumluluğu tartışılmış kitapta. Kanaatimce bu konuda kişiler her ne kadar suç işlemeye eğilimli olarak doğmuş olsalar da suçu işleyip işlememe yönünde hala bir seçim yapma iradesi bulunuyor. Dolayısıyla kişi hem hukuki hem de cezai olarak sorumlu tutulabilir. Ancak, kitapta bahsedilen bir diğer husus kişinin beyninde çıkan tümörün korku ve sinir bölgesi olan amigdalaya yaptığı baskı sebebiyle örneğin bir kişiyi öldürmesi cezai sorumluluğu ortadan kaldırır. Çünkü kişinin artık seçme şansı kalmamıştır, beyin fonksiyonları kişiyi bu davranışı sergilemeye zorlamıştır bir nevi. Neyse, hukuktan bu kadar bahsetmek yeterli sanırım. Daha açık ifade etmem gerekirse okuduğum bölüm sebebiyle çok daha ilgimi çekti bu kısımlar. . Bir diğer bahsedeceğim konu ise neredeyse 50 sayfalık bir kaynakça ve dipnot bölümü. Yazar o kadar çok kaynaktan yararlanmış ki harcadığı emeği resmen gözler önüne seriyor. Dipnot kısmı ise kitapla eşzamanlı olarak okunması gereken bir kısım aslında, çünkü bir bölümü okuduktan sonra yanında sayıyla belirtilmiş dipnotu arkadan bulup okumak ana konuya daha çok hakim olmamı ve daha iyi kavramamı sağladı. Ayrıca kitapta yer alan deneyler ve kendimizin de deneyebileceği ufak çalışmalar bence okuru kitaba daha çok bağlıyordu ki ben o ufak deneyleri kendimde denerken çok çok keyif aldım. . Son olarak, kitabı gerçekten çok çok sevdim. İlk başlarda itiraf etmeliyim ki olaya girmeden önce beyin araştırmaları ile tarihi bilgi verdiği kısımlardan biraz sıkıldım gerçekten. Ancak devamı öyle sürükleyici ve öğreticiydi ki 2 günde bitirmemin tek açıklaması bu olabilir sanırım. Yazardan son kitabım olmayacak diye umuyorum ve diğer kitabını da yakın zamanda okumak istiyorum. Belki herkes okuyamaz ama beyin ile ilgileniyorsanız hatta sadece yaptığınız bazı otonom davranışların sebebini öğrenmek istiyorsanız bu kitabı okumalısınız. En az benim kadar sevmeniz ümidiyle. Sağlıcakla kalın! Puanım: 4.5/5
Incognito - Beynin Gizli Hayatı
Incognito - Beynin Gizli HayatıDavid Eagleman · Domingo Yayınları · 20136.9k okunma
·
23 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.