Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buluyordu. İranlı Mana Neyestani ise muhalif bir gazetede çizdiği hamamböceği karikatürü nedeniyle kendini hapishanede buluyor. Kitap Neyestani’nin başından geçen olayları anlatıyor. Kitabı iki bölüme ayırırsak, ilk bölümde öylesine çizdiği karikatürün etkileri, hapishaneye girişleri ve oradaki anıları, ikinci bölüm de ise ülke dışına çıkma çabaları ve yaşadıklarını anlatıyor. Üniversitelerde başlayan gösteriler sokağa, sokaktan da toplumsal bir isyana dönüşüyor. Buna sebep olan Neyestani ve gazetenin yazı işleri müdürü, İran’ın kötü şöhretli Evin Hapishanesine atılıyor. Günlerce süren sorgulamalar sonucunda, şaşırtıcı bir kararla serbest bırakılınca hemen ülke dışına çıkmanın yollarını arıyorlar. Ankara Ulus sokaklarından başlayan kaçma hikâyeleri, Dubai, Malezya ve Çin’e kadar uzanıyor. Günümüzde halen sürgünde Fransa’da yaşayan çizer, güçlü kalemini olabildiğine sergilemiş. Siyah beyaz çizimlere sahip bir eser. Bölümler arası bazen kopukluk yaşansa bile eserin genel temposu gayet yerinde. Hikaye başlangıcından sonuna kadar okuyucuyu tutuyor. Gergin ve kötü durumları olabildiğine sade ve direkt şekilde çizmiş bu da esere odaklanmayı kolaylaştırmış. Başlık Kafka’nın Dönüşüm eserine gönderme yapıyor olsa bile eser genel olarak Kafka'nın diğer ünlü kitabı Dava’nın konusuna benzerlik gösteriyor. Josef K. isimli karakterin, nedenini anlayamadığı bir suç yüzünden dava edilmesini konu edinen kitap, Neyestani’nin kendini aklamaya çalışmasına ve umutsuzca çırpınmasına paralellik gösteriyor. İran Usulü Metamorfoz, son zamanlarda dilimize kazandırılmış en güzel grafik roman örneklerinden. Grafik roman severlere şiddetle öneriyorum.

İran Usulü MetamorfozMana Neyestani · Baobab · 202038 okunma

·

78 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aziz