Gönderi

160 syf.
9/10 puan verdi
İlim ve ideoloji dunyanin başlangıcından olmasa bile toplumlasma aşamasındaki zihinlerde yer edinmesi bu düşüncenin kavramlaşarak insanları ve genelinde toplumları etkilemesi, değiştirmesi aşamalarından geçirerek çatışmaya ile son bulma mücadelesidir. İlim bütün milletlere de olmasada klanlar, derebeylikler, devletler ve imparatorluklar bünyesinde doğmuş, gelişmiş ve sonu gelmeyecekmiş gibi davranışlar zihinsel ürünler ve süreçtir. Ehli Kitaba inanların elinde daha çok görünür bir yapıya sahipliği konuşulmuştur.Her ne kadar Ehli Kitaptan bahsediyorsak ta Çin aklını da unutmamak lazım, Hint aklı daha çok felsefe tarafında kalıyor. Hem kendilerine dünyada yer açmak için, kendi yararları kadar, başkalarına karşı menfi ve olumlu taraflarıda olagelmiştir. İlim ile birlikte teknolojik gelişmeler milletlerin dünyada öne geçme yarışında, toprakları feth etme, kutsal toprakları almak için bir çok savaşlara itmiştir. Bu söylediklerim ilmi teknolojik olarak kullananların dünyasında yaşananlardır. Işık nasıl doğudan doğar ise ilim de daha çok kıtanın diğer yakasında gelişmiştir. İlim müslümanın yitik malıdır onu nerede bulursa bulsun kullanacağı yönündedir. Müslümanın kendisine yol edindiği yol ilmi bilmediğinden almak, bildiğini ise bilmeyene vermektir. Batı zihniyeti bu kavramı asla anlayamamıştır. Tahrif edilen kitapları ahlak kitabı olarak görülse de ne dünyaya ne de ahirete dair pek bir bilgi içermez. Yahudiler de ise, faşist bir milliyetçilik ile birlikte bilimi kendi amaçları doğrultusunda kullanmış, kim güçlü ise onun tarafında kalarak genellike kendine mezç etmiştir. Yahudiler in kutsal metinleri tahrif edilmek ile birlikte ortaya çıkan boşluğu daha çok felsefi açıdan doldurarak insanlığı etkileme yoluna gitmişlerdir. Avrupa'da bulunan bir çok filozof, aydın kesimi kendi dinlerinin birşey vaaz etmediği bunu da dini bir alana haps edip laik tasavvurlara meyl etmişlerdir. Bir çok akımın öncüsü olarak kapitalizmin doğusunda, zıttı sosyalizm ve komünizm mefhumlarla kitleleri uyuşturma yoluna giderek toplumları yıkımlara gark etmişlerdir. Batılılaşma dediğimiz dinazor efsane haline getirilerek dünyaya devamlı pompalanıyor. Kavramlar havada uçuşuyor, bu iyi o kötü, berikisi hepsinden iyi sonuç peki sömürgeleştirme, doğal kaynakları emme, bölgesel ve ulusal düzeyde savaşlar vs vs. Bu yaşanan gelişmeler hepsi onlara sorursanız insanlığı mutluluğa ve huzura götürecektir derler sadece sözlerde kalan ama hiç uygulamaya geçmeyen sloganlar. İnsanı yaratıkların en şereflisi vahiy yolundan sapması ile gelinen nokta!!!
İlim ve İdeoloji
İlim ve İdeolojiSadettin Elibol · Birlik Yayınları · 19805 okunma
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.