Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Öncelikle defaatle dile getirdiğimiz gibi Cârullah Efendi, eserin içeriğine ilgisiz, sadece bir koleksiyoner, sıradan bir okuyucu değil aksine dolu dolu okuyan, okuduğunu anlayan, yer yer notlar düşen hatta eleştirmesini de bilen bir münevverdir. Bazen elindeki eserlerin içeriğine öylesine vâkıf olmuştur ki, birbirlerine çapraz dipnotları verir. Yazım hatalarını düzeltme amaçlı not düştüğü gibi rivayet zincirindeki inkıtâ'ları da bu sayede belirtir. Kimi zaman ayette geçen bir kelimeyi okuyucular bilemez endişesiyle kelimenin geçtiği ayetin bir kısmını kenara yazıverir. Bazı anlar hayatının bir kesitini anlatan Cârullah Efendi kimi zaman da ele aldığı kitaba öylesine dalar ki, bir mütehassıs edasına bürünerek yerinde düzeltmeler yapar. Zikredilen başlıkları örneklendirirsek konu açıklığa kavuşacaktır. Mesela İbnü'l-Cezeri, eseri en-Neşr'e başlarken kitaplarının ismini çağrıştıran birkaç kelime zikredince bu ifadelerden yola çıkan Cârullah Efendi müellifin kendi eserlerini araya serpiştirdiğini ileri sürerek ilgili eserlerin adlarını not düşmüştür. Metindeki “fecevvedehü” ifadesinden müellifin Kitâbu t-Tecvid'ine; “rattelehu” ifadesinden Kitâbu”t-Tertil'ine telmihte bulunulduğunu ortaya koymuştur. Aynı şekilde metinde geçen Teysir, Unvân, Mısbâh ve İnşâd kelimelerini de eşleştiren Cârullah Efendi, Teysirin Dâni'ye; Unvân'ın Sarakosti'ye ait kıraat eserleri olduğunu söylerken Mısbah, İnşâd, Tabsıra ve İbrâzü'l-Meâni'ninde Şâtıbiyye Kasidesi'nin şerhleri olduğunu belirtmektedir.”? Cârullah Efendi'nin rumuzlardan yola çıkarak okuyucuyu bilgilendirmesi burada önem taşımaktadır. Aslında manzum eserlerde görülen bir durum olmakla birlikte alanda mahir kişilerin anlayabilecekleri ya da şerhlerden öğrenmekle açıklığa kavuşacak bir bilgiyi ne yazar ne şarih durumunda olan Cârullah Efendi'nin vermiş olması yine onun alan bilgisini isbat eden bir veridir.
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.