Gönderi

Aşk arayışı beni Konya’ya götürecekti. Arayan mıydım aranılan mıydım? Ne ben anladım ne  o…  Dönüp  duruyorum  ey  aşk.  Durup  dolaşıyorum. Arıyorum. Arıyorum.  İçimdeki  uzağı arıyorum ey aşk! Uzaktaki yakını, yakınımdaki aşkı. İçimdeki içimi arıyorum ey aşk. İçimde aradığım  yakın  sensin. Aradığım  sen.  Sendeki  beni,  bendeki  seni  arıyorum.  Ne  bende,  ne sende,  hem  sende,  hem  bende  olanı  arıyorum;  bir  teslimiyet,  bir  huzur,  bir  kabul  ediş,  bir kurban oluş, bir yok oluş… Evet, arıyorum ey aşk! Aşkta yanış, aşkta dönüş, aşkta duyuş, aşkta hissediş, aşkta sönüş… İçimde  bir  yangın  var  ey  aşk,  gönlümde  ateş.  Gözümde  yaş,  gönlüm  yangın,  gözüm nehir.  Arıyorum  ey  aşk,  içimdeki  yangında,  ateşte  yanmayan  İbrahim’i  arıyorum.  Ararken göz  çağlayanının  eteklerinde  ıslanıyorum.  Ne  o  yangın,  ne  de  o  gözyaşı  temizliyor  gönül evimi. “Saçma ey göz, gönlümdeki odlara su!” Bir bilsen ey aşk, ah bir bilsen, evimin içinde ne denli putlar var. “Padişah konmaz saraya, hane  mamur  olmadan”,  diyorsun  İbrahim;  duyuyorum.  Lâkin  ey  aşk,  hangi  kurban  bizi paklar? Hangi koç? Şu var ki ey aşk! Bir arınma, bir temizlenme, bir saflaşmadır aradığım. Biliyorsun, bana bir aşk gerek. Ne yangınlar var hanemde ey aşk. Bana ateşle dost olan bir İbrahim gerek. Arıyorum ey aşk.  Yakınlaştıracak  bir  yol,  yaklaşacak,  yakına  daha  yakına  ulaştıracak  bir  “burak”,  belki bir çıkış, belki bir yükseliş, belki bir umut, belki bir söyleyiş, belki bir iksir arıyorum. Dönüp dolaşıyorum ey aşk. Dolaşıp duruyorum. Koşup duruyorum ey aşk, koşup duruyorum. Bir serseriyim, belki bir harabi; lâkin yine de arıyorum.  Arıyorum  ey  aşk,  Nuh’un  selamete  ulaştıran  gemisini  Kafdağı’nda  arıyorum. İnançla  ve  gayretle  bütün  dağları,  ateşten  denizleri  geçtim,  bir  sahil-i  selamete  ermek  için Nuh’u  arıyorum.  Ellerimi  salıverdim,  orada  burada  dolaşıyorum,  sanki  bir  serseriyim.  Fakat yüreğim  içime  açık,  içimdeki  semaya.  Anka’yla  hemdemim,  halleşiyorum,  dertleşiyorum, Süleymanca kurtla kuşla konuşuyorum. Bir  dost  arıyorum  ey  aşk,  bir  dost.  Kurbanla  yakınlaşan  dost…  Kurbanla  yakınlaştıran dost! Dost  bir  nefestir,  dirilten  ölü  ruhları.  Dost  Halil’dir,  dost  İsa’dır,  dost  kâinatın  övüncü, âlemin rahmeti ve bereketi Hakk’ın Habibi’dir. Dost arıyorum ey aşk, dost
·
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.