Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
10/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Çehov'la iyileşmeye devam...tahmin ettiğim gibi, önceden okuduğum hikâyelerinin de bulunduğu, yine güzel bir Çehov kitabı; ancak Volodya'yla tanışmak güzel oldu. Trajik karakterler ilgi çekici oluyorlar. Ergen Volodya ve büyük meselesi hikâyeyi nasıl güzelleştirmiş..bütün hikâyelerde yoksulluk bir çıban gibi yapışmış insanlara, rezillik, hırsı ya da dik başlılık karakterleriyle hikâyedeki kişilerimiz ne kadar kırılgan, ne kadar acınasılar...ilk okuduğum Çehov öykülerinden olan Besleme'de hizmetçi kız Varka uyumamak için dirense de efendisinin aşağılamalarından uzak kalamıyor, çocuk olması, mazlum olması onu hiç birşeyden koruyamıyor.. Volodya yine bir ergen olarak kısılıp kaldığı kapandan akla hayale gelmeyecek bir biçimde kurtulurken Çehov'un yazdığı en güzel karakterlerden birisine de dönüşüyor...ama hangisi güzel değil ki Çehov karakterlerinin? Nadya'nın kadınlığına, özgürlüğüne sahip çıkışı göz alırken tam tersi bir keşifle rezilliğe yürüyen Anya ihtiyacı olan herşeyi kadın olmasının gücüyle kolayca elde edebileceğini öğreniyor... Sevgili Çehov. Her gün birkaç hikâye ile artık kararmaya başlamış kalbime iyi geliyor Çehov. Bu dışardaki kırık dökük binalar ve dozer sesleri, aşağılarda nedense sayıları artmış martılar, aklımdan çıkmayan o toprak- kan görülmesin diye çapalanmış, neredeyse topak topak olmuş, ona yakıştıramadığım, yüzünden akan kan dedikleri, sadece birkaç kez titremiş bedeni, bunları hepsini işite duya hayal ede ede okuyorum. Birkaç gün daha okumalıyım. Bugün okuduklarım beni tebessüm ettirmedi, güldürmedi, iyileşmek için edebiyat diyerek Çehov okuduğum için, dün güzeldi oysa, Çehov'la güzel zira, ama bugün, bugünküler daha çok acıtır gibi, çünkü Volodya da ergen olsa da anlık verdiği kararla kaybolup giden o arkadaşım gibi, o babasının hayâlini gördü dumanın arasında, ben de diğerleriyle beraber o toprağa bakarken arkadaşımın yüzünü gördüm...sonra işte bu martılar, bu dozer sesleri, her gün yıkmaya devam ettikleri şu eski binalar, kırk senelik muhitimizin yavaş yavaş başka birşeye dönüşmesi, ölmesi.. Keşke yaz bitse. Okula dönmek ve o hırgürün içerisine karışmak istiyorum. O güne daha var, o zaman okumaya devam. Çehov okumaya devam.
Kabuğuna Sinmiş Adam
Kabuğuna Sinmiş AdamAnton Çehov · Altın Bilek Yayınları · 2012261 okunma
·
92 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Cem okurunun profil resmi
Teşekkür ederim...tabii ki sizlerle birlikte okumaya devam:)
Cem okurunun profil resmi
Ben oysa edebiyatın sadece hislerle ilgili olmadığını düşünüyorum sizin incelemelerinizi okudukça. Bu sitenin ne kadar güzel şeylere vesile olduğuna şahit olmak ne iyi oldu, değil mi? Sizler kıymetli güzel insanlarsınız ve bu yuzden güzel bakıyorsunuz, ve güzel görüyorsunuz:)
Cem okurunun profil resmi
Çok incesiniz hocam, her zamanki gibi. Zafer bey de öyle, çünkü o da öyle hissediyor, biliyorum. Hakan hocam kitap okuyan insanlardan oluşmuş bir köyle fikri ne kadar iştah açıcı:)) belki küçük küçük girişimler olur ileride, bilemeyiz ki... Edebiyat hisler değilse nedir...evet insan da hisleri çünkü, Zweig da Çehov da bunu söylüyor, daha nice yazar da öyle . Güzel bütün sözleriniz için teşekkürler..siz de bir umut sebebisiniz hocam, zafer bey de, diğer güzel okuyan güzel bakan bütün arkadaşlar da öyle..okuyan herkes bir umut sevgili hocam..tesekkurler
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.