Gönderi

186 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Kitabın şu soruya cevap niteliğinde yazılmış olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz; Batı karşısında geri kalmamızın sorumlusu islam mıdır? Bu soruya cevap aramak için yazar öncelikle birçok konuda görüşlerini benimsediği anlaşılan Marx Weber'in Protestan ahlakınının iktisat üzerine etkilerine değinerek ve din ile iktisat ahlakının ilişkisini irdeleyerek başlamış. Buradan da Weber'in islam ile iktisat ahlakı arasındaki görüşlerine değinmiş. Weber'e göre İslam kapitalist bir yaşam tarzına engeldir ve İslam ancak cihadist tavrıyla ganimetler yoluyla ve feodal yapısı sayesinde zenginliğe kavuşabilir. Yazar bu görüşü eleştirmektedir. Salt İslam'ın buyruklarına bakıldığında İslam kazanmaya karşı değildir. Hatta yahudiler için cumartesi, hristiyanlar için pazar günü tam gün olarak istirahat ve çalşılmaması gereken bin gün olarak belirtilmişken İslam'da Cuma günü ibadet dışında çalışılması gereken normal bir gündür. islama göre mal mülk elde etmekte bir beis yoktur sadece 2 ölçütü vardır. 1-meşru olmalıdır,2- sen mala sahip ol ama o sana sahip olmasın. Yazar islamın salt anlamda züht ve ibadet sayıldığı dönemlerde iktisada bakış açısının bu olduğunu belirttikten sonra, emeviler dönemindeki tabakalaşma ile başlayan lüks ve şatafatın bu durumu bozmaya başladığını belirtmiştir. Yazar daha sonra, orta asya, uzak doğu ve bir miktar da iran kökenli olan tasavvuf anlayışı ile çözülmenin başladığını anlatır. Tasavvuf anlaşının yaygınlaşması ile beraber toplumda bir taban ve tavan ayrımı yaşanmıştır. Bu noktadan sonra tabandaki sömürülen kitle üzerenden geçinen bir tavan oluştuğu ve bu anlayıştan kaynaklanan tam teslimiyet bakış açısının iktisat alanında gerilemeye yol açtığını anlatır. Yazar bunu rant kapitalizmine benzetir. Çünkü üstte cezbe halindeki keramet ehli rantiye sınıfı altta ise uysal ve uyumlu kitle vardır. Yazar Din, İslam, Tasavvuf zaviyelerinden iktisat ahlakına bakarken hep şu 3 ayak üzerinde durmuştur. Madde(eşya), çevre ve zaman. Ülgener Weber'in isam hakkındaki 'ilerlemenin ve iktisat ahlakının önündeki engel' şeklindeki görüşünü reddederek aslında özünde islamın iktisadı desteklediğini anlatmış ve bu yargının insanlar tarafından sonradan islama yerleştirilen teslimiyat anlayışından ve tasavvuftan kaynaklandığını savunmuştur.
Zihniyet ve Din İslam , Tasavvuf ve Çözülme Devri İktisat Ahlakı
Zihniyet ve Din İslam , Tasavvuf ve Çözülme Devri İktisat AhlakıSabri F. Ülgener · Derin Yayınları · 200658 okunma
·
108 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.