Gönderi

- Kitabı var öğretmenim... Bizim köyde geçen ramazan tuttuğumuz hoca okudu, Himmet Ağa'nın odasında... Peygamber zamanı, bu Uğru Abbas, köylerde yakmadık can bırakmamış... Sonunda ölür Abbas Uğru... Peygamber: "Oh pislik temizlendi, Allah'ıma şükür" demeye kalmadan bakar ki omuz başında Cebrail melek... Cebrail meleği bildin ya, öğretmenim?.. Allah'ın Kuran tatarı... Allah, peygambere haber yollayacaksa bu Cebrail melekten başkası getirebilemez. Peygamber, "Nedir?" diye sorar. Allah diyesi ki: "Benim, Uğru Abbas adında cennetlik kulum bugün ölüp ve de ölü taşına konup... Namazının kılınması beklenirken, halk peygamberim neden seğirtip yetişmez?" diyesi... Peygamber'in ossaat can başına sıçramış öğretmenim, hoplayıp koşmuş ki, ne görsün, ölü taşının çevresinde ayak basacak yer yok... - Kalabalık mı? - Kalabalık ama, adam kalabalığı değil, öğretmenim, bildiğin melek melaike kalabalığı... Gökte melek melaike kalmamış, yığılmış Uğru Abbas Efendi'mizin ölüsü başına... Ağlayan hangisi, çekip yakasını yırtan hangisi... "Nedir hey Allah, bunun gizlisi?" diye şaşmış fukara Peygamber... Uzatmayalım, Uğru Abbas'ın ölü namazını, Peygamber, bir ayağı üstünde kılabilmiş. Çünkü ötekini bassa, Allah beterinden esirgesin, meleği melaikeyi ezecek... Sakatlık olacak ki, bombok... Peygamberdir, dönüp evine gelmiş... Fikre dalmış ki, öğretmenim, çok derinlere dalmış... Gözü, sağ omzu başında... Dur durak, uyku muyku arama... Gözü Cebrail meleğin yolunda çünkü... Aradan geçmiş birkaç gün, Cebrail melek, gelmiş, koynu kucağı Allah haberi dolu... Peygamber'in habere mabere bakacak sırası mı? Toparlamış Cebrail meleğin yakasını, "Nedir bu Uğru Abbas meselesi yahu?" diye başlamış sıkılamaya... Meğerse öğretmenim bu Uğru Abbas hırsızlığa çıkarken dualar edermiş ki, her bir duanın arasına darı tanesi sığmazmış... Ayrıca, kıyasıya yapmazmış uğruluğu Uğru Abbas, kararınca yaparmış... Senin anlayacağın, bakarmış ki, sandıkta, kesede, sözgelimi, yüz kuruş var, ellisini alır, ellisini bırakırmış. Türkçesi yarın geçimine ne kadar gerekse o kadar alırmış... "Nasılsa biz bu yola döküldük. Beşi de bir onu da bir... Günahı değişmedikten sonra..." demezmiş... "Baş kes insafı bırakma, lafı, bu Uğru Abbas'tan kalma" derler bizim gün görmüş yaşlılarımız... Tilkinin piri Uğru Abbas'tır, beyim... O sebepten tilki, çakala hiç benzemez ve tilki öldürmek avcılıkta kanun değildir.
Sayfa 282 - İthaki Yayınları, 5. Baskı (2011), İkinci Bölüm, Deney, 4, Dumanlı BoğazKitabı okudu
·
5 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.