Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

496 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
uzun, samimi bir yazı..
Stefan Zweig'ın aslında otobiyografisi veya anıları diyebileceğimiz bu kitap yaşadığı dönemi tüm yumuşaklığı ve korkunçluğuyla ele almakla beraber yazara olan hayranlığınızı doruklara çıkarıyor. Okumaya başladığımda Zweig'ın anlattığı Viyanayla yumuşayıp kitabın sonlarına doğru geldikçe tüm kaslarımın kasılıp içimde zor tuttuğum bir çığlık atmak istedim, 'HAYIR, SAVAŞA HAYIRR!'. Savaş demek ne olursa olsun masumların canlarını yakmak demek ve aslında bildiğimiz nedenlerden ziyade küçük bir kitlenin yararına olup geçici göz boyayacak şekilde faydamız görünen şeyler olduğunu bir kez daha anladım. Tamamıyla savaş karşıtlığı değil, fakat savaşın adını hangi kelimelerle örtmeye çalışırsak çalışalım bir o kadar masum insanların çığlıkları yırtacak gerçekliği. Militarist tutum sergileyen insanların içindeki vahşi 'hayvani' duygulara kılıf oluşturacak bahaneler her zaman mevcut olmus tarihte, fakat Hitler'in çektirdiği eziyetler insanlığın tarihteki en kanayan yarasını ve umudunu serdi gözlerime tekrardan. Stefan Zweig kitap boyunca yazarlara, müzisyenlere, ressamlara övgüler yağdırıyor o yüzden ben ne kadar eksik olacağını bilsem de ona methiyeler düzmek istiyorum, çünkü etkilendim. Kitaplarını okuyanların aslında çıkarabileceği;insan sevgisi o kadar yoğun ki insanlığa olan masum düşüncelerini korumak hatta gerçeği görse bile bu sevgisinden kopmamak için hiçbir siyasi ideolojinin içinde kaybolmayı tercih etmediğinden bir dahinin ruhsal çöküşünü izlediğimden fazlasıyla müteesirim. Fazlasıyla seyahat eden, çokça arkadaşları olan biri olmasına rağmen asosyal insanların yeteneklerinden biri olan;iç dünyasıyla kurabildiği, vicdanının sesinin ruhuna bu denli derin teması içinde yaşayabilmesi beni çok etkiledi. İnsanları iyi tanıyordu, gözlemliyordu ve kalbinin attığı hümanist düşünceleri korumaya alabilecek şekilde dostluklar kuruyordu. İyi bir insanın farkında olmadan iyilik yapmasının daha kıymetli geldiği gibi eserlerinin derin anlamının ve büyüklüğünün hiçbir zaman tam anlamıyla farkında olmayıp aslında gelecek nesillere insanlık aşıladığını görememesinden dolayı(döneminin koşullarında dolayı) şu an daha kıymetli geliyor eserleri. Ve en acı olanı ise yüzyıllık birikime sahip tüm hastalıklı vatan fikirlerinden sıyrılıp sayılı dünya insanlarından biri hisseden bu insanın Hitler in korkunç baskılamasına maruz kalıp o kırılma noktası olan yaşamı kafasında bitirmesini derinlikli bir şekilde gördüm ;böyle hayat dolu bir insanın özellikle 1.dunya savaşından sonra insanlık adına parlak fikirlerin savunucusu olmuş bir insanın böyle bir yıkıma uğraması hayatı boyunca çalıştığı, hayat amacı haline getirdiği bir tezin son anda tüm somutluk ve nesnellikle yerle bir olduğunu görmesi yaşayacak hümanist duyguları ölüme sürüklediği için Stefan Zweig 1942 yılında kendini ele geçirmeyecek vahşi tutumun pençesine düşmemek için eşiyle birlikte intihar etti. Fikirleri uğruna ölen ve dehaları sayesinde tarihin tozlu sayfalarına karışmayan insanlardan biri olan Zweigı 'İNSANLIKLA ANIYORUM' Sevgiyle kalalım, insanca kalalım.
Dünün Dünyası
Dünün DünyasıStefan Zweig · Ren Kitap · 20202,123 okunma
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.