Gönderi

Aramak
Allah'ın ayetlerine tanımlayıcı değil, arayıcı bir düşünce yöntemiyle yöneldiğimiz zaman aradığımız ve bulduğumuz şeyler farklı veya çelişkili olmayacaktır. Aynı ayet-i kerimeler bizlere aynı mesajı, aynı gerçeği verecek ve bizleri aynı yola davet edecektir. Kur'an-ı Kerim araştırması yapan Müslümanların asıl üzerinde durmaları ve önemsemeleri gereken husus elbetteki ayetlere yaklaşımla ilgili olarak yol ve yöntem hususudur. Üzerinde çalışılması, araştırılması gereken ayetlere tanımlayıcı değil arayıcı bir düşünce yöntemiyle yönelmek, bizler için vazgeçilmez bir prensip olmalıdır. Arayıcı yöntemin zorluğundan kaçarak ayetlere çok daha kolay olan tanımlayıcı yöntemle yönelenlerin, bu tanımlamayı kendi bilgi birikimlerine göre yaptıkları için doğru sonuçlarla birlikte yanlış veya eksik sonuçlarla da karşılaşmaları mümkündür. Ayrıca kişisel birikimler, kişilere göre değiştiği için aynı ayetten farklı sonuçlar çıkarılmakta ve değişik ihtilaflara düşülmektedir. Tanımlayıcı yönteme göre oldukça zor olan arayıcı düşünce yönteminde ise böylesi olumsuz sonuçlar yoktur. Çünkü arayıcı düşünce yöntemiyle ayetlere yönelen bütün araştırmacıların aradıkları ve bulmak istedikleri gerçek, ayetin özünde olan aynı gerçektir. Aynı adrese yönelen ve ayetteki aynı gerçeği bulup-anlamaya çalışan bu araştırmacılar, ilmi seviyelerine ve anlayış yeteneklerine göre birbirlerinden farklı menzillere ulaşsalar da, bunlar aynı anlayış istikametinde olan ve birbirini tekzip etmeyen farklı menzillerdir. Bu araştırmacı müslümanlar arasında ulaşabildikleri farklı menzillerden kaynaklanan bir ihtilaf değil, aynı anlayış istikametinden kaynaklanan rahmetli bir birliktelik ve birbirini tekzip etmeyen bir bilgi alış-verişi vardır. Arayıcı yönteme sahip müslümanlar, testilerine temiz veya taze su doldurabilmek için aynı kaynağa giderlerken, öncelikle testilerindeki kirli, bulanık veya bayat suyu boşaltan müslümanlardır. Araştırmaları gereken ayetlerle karşılaştıkları zaman ilk dikkate aldıkları husus her ayetin zahir yani görünür anlamıdır. Bilirler ki söz konusu ayetin anlamı ne kadar geniş veya ne kadar derin olursa olsun, bu geniş ve derin anlamlara açılan tek bir doğru kapı vardır. Ayetin zahir yani görünür anlamı olan bu doğru kapı, ciddi araştırmalarda bulunan bütün müslümanlar için ayetin anlam kapısıdır. Bu kapıya yönelmeden, bu kapıdan içeriye doğru bir adım atmadan ayeti anlamamız, ayetin özünde olan gerçeklere ulaşabilmemiz mümkün değildir. Ayrıca çok iyi biliyoruz ki bazı ayetlerin henüz anlaşılmaması, bu ayetleri anlayamadıklarını bilen ve ortak bir ifadeyle "Şu, şu ayetleri henüz anlayamadık" diyen müslümanlar için hiçbir zaman ihtilaf nedeni değildir. Çünkü müslümanlar arasındaki birçok ihtilafın nedeni herhangi bir ayetin anlaşılmaması değil, söz konusu ayetlerin illa ki anlaşılır kılınması için değişik te'villere maruz bırakılmasıdır. Ayetlerin zahirini ve anlam kapısını dikkate almadan kendi anlayışlarına göre te'vil eden bu kimselerin kullandıkları ortak yöntem ise arayıcı değil tanımlayıcı bir yöntemdir. Onların fitne ve fesat çıkarmak için yaptıkları ayetlere yabancı bu gibi tanımlamalar, ne yazık ki bilmeye değil bilgin gözükmeye hevesli bazı kimseler tarafından "Ben bilirim" iddiasıyla yapılmaktadır. Mehmed ALAGAŞ
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.