Bu kitap aslında bir yüksek lisans eseridir. Derya Şaşmaz bunu yani kendi lisansını kitaplaştırmıştır. Kendisi de zaten birçok kadın kuruluşuna üye ya da birçok feminist topluluğunun başında veya içindedir. Kitabın özü adından da anlaşılacağı gibi kadınların olması gereken haklarıdır. Aslında eşitliğin erkek gibi olmamak olduğunu belirten yazar ortadaki cinsiyet kavramının ataerkil düzen yüzünden alıştırıldığını söylüyor. Bana göre en sert kadın hakları savunucularından biri olan Simone de Beauvoir evliliğin ve özellikle de çocuk doğurmanın kadın için çok kötü bir durum olduğunu söyler. Zamanla erkek egemen toplum kadını içeri tıkarak erkeğe yasal köle yapmıştır. Evlen, çocuk yap evde kocanı bekle ona yemek yap ve ev işleri sende. Erkek ise gününü sefa etsin. Simone bunu sindiremez ve çokça eleştirir hatta kadınları örgütler. Gel gör ki Türkiye'de Simone de Beauvoir'u anlamayacak kadınlar çok fazladır. Kadın dediğin çocuğuna bakacak diyecek çok fazla kadın olduğuna eminim. Fakat burada problem yine erkeklerdir. Kadınlar eğitimden uzak tutuluyor. İyi bir eğitim görmemiş kadın iyi bir çocuk yetiştiremez ve döngü devam eder durur. Zararlı yine kadındır ve erkekler bundan memnundur. Charlotte Perkins Gilman'ın Kadınlar Ülkesi kitabına denk gelmiş olmam bu kitabın bana ekstra bir faydası oldu. Hep merak ettiğim "acaba sadece kadınların yaşadığı bir yer nasıl olur" sorusu o kitapta cevaplanacak. Aslında izlediğim bir animede sadece kadınların yaşadığı bir ülke vardı ama yine de dünyada erkeklerde bulunuyor. Bu kitapta dünyada sadece kadınlar var. Farklı feminist kadınlardan da bahseden kitabın ortak noktası kadınlar erkeklerle eşittir. Bana kalırsa kadınlar erkeklerden üstündür. Erkekler çok sığdır ve çoğu sadece nefes aldıkları için yaşarlar.

Kadın Bedeni ve ÖzgürleşmeDerya Şaşman Kaylı · İlya Yayınları · 2011109 okunma

·

362 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Emre