Bir Ben Vardır Bende Benden İçeri
İnsanın yalnızca kendisinin olmasının bir yolu var mıdır acaba? Bir başkasının hakkındaki düşüncelerinin ona mutluluk ya da üzüntü vermemesinin, içinde bir “öteki” oluşturmaya mahal vermeyecek kadar kendisi olabilmesinin bir yolu.
***
Dostoyevski’nin başyapıtı olarak bahsettiği ikinci kitabı 
Öteki , ömrü boyunca kendinden beklenen adam olmaya çalışan, hastalıklı bir ruh haline sahip Bay Golyadkin’in benliği ve üst benliği arasındaki mücadeleyi anlatan uzun öykü türünde dikkat çekici bir eser.
Karakterimiz kendi halinde, içine kapanık, ortalama bir sosyal statüye sahip biri. Kendini sürekli içinde bulunduğu topluma uydurmaya çalışan ve yüksek memur tabakasına benzemek için sürekli bir uğraş içinde bulunuyor, fakat bu hali onu daha da toplumdan uzaklaştırıyor. Kitap boyunca sürekli bir ikilem içinde; ‘selam versem mi vermesem mi, acaba öyle mi yapsam şöyle mi yapsam, şunu yapsam ne derler, nasıl karşılanır’ gibi kaygılar içerisinde. Adeta bir ayağı kırık sandalyede oturan ve her an yanlış yapma korkusuyla sürekli tetikte bir karakter.
Tüm olay da zaten, karakterin bu şizofrenik eğilimlerinden mürekkep. İlk başta normal bir şekilde hayatına devam ettirmeye dirense de, kendini topluma revize edemiyor ve öteki nevrozuna yenik düşüp, kendine tıpatıp benzeyen fakat bütün iyi özellikleri içinde barından toplum normlarına uygun bir üstkimlik yaratmak zorunda kalıyor. Ve nihayetinde Bay Golyadkin, olduğu kişilikle olmak istediği kişilik arasında bocalayan zavallı biri haline geliyor.
***
Fyodor Dostoyevski bu güzel eserinde Bay Golyadkin üzerinden dönemin birey-toplum-devlet ilişkisini ele alıyor. Toplum içindeki hiyerarşinin ve sınıflı yapının keskinliğini her sayfada hissettiyor. (Defaatle dile getirilen 9.dereceden memur ifadesi) . Hayatının bir döneminde bürokrasinin bizzat içerisinde bulunmuş yazar durumu tüm gerçekçiliği ile okurlara aktarabiliyor.
Bunun yanında dönemin literatüründe dahi olmayan Paranoid Şizofreni konusuna değinmesi de oldukça ilgi çekici. Yüksek memur kesimi tarafından paçavraya çevrilen Bay Golyadkin’in evhamlı dışa vurumunu psikolojik incelemeye tabi tutması yazarın konuya hayli ilgili olduğunu da gösteriyor.
Ayrıca yazar yazdığı bir mektupta kendini gerçek bir Golyadkin olarak nitelendiriyor.
Velhasıl; değerli yazar bu eserinde Golyadkin özelinde hırs, emel, ihtiras gibi içi doldurulamaz kazanımlar uğruna kendine yabancılaşan ve kendi “Öteki” sini oluşturan günümüz insanın portresini çiziyor.
***
Kitap yazarın diğer eserlerini gölgesinde kalsada başarılı bir eser diye düşünüyorum. Kurgunun bazı yerlerde kesintiye uğraması dışında beğendiğim bir eserdi. Tüm Dostoseverlere tavsiye edilir. Kitapla kalın…
·
327 görüntüleme
Çok başarılı ve okunası bir inceleme tebrik ederim 👏
Okumaya üşenen değerli okur arkadaşların için ;
İlk kısım: içerik , olay.
İkinci Kısım: kitabın edebi değerlendirmesi ve teknik detaylar.
Okurken faydalı olacağını düşündüğüm kaynaklar:
ilimvemedeniyet.com/f-m-dostoyevski...
cafrande.org/dostoyevski-ile...
kayiprihtim.com/inceleme/benin-...
edebiyathaber.net/melike-uzundan-...
derindusunce.org/2016/12/20/otek...
Doppelganger sendromu: Kişinin benzeri, tıpkısı, onun hayaletimsi ya da gölgemsi karşılığı anlamına gelmekte olup, kişinin alter-ego’sunu temsil eder. Alter-ego ise kişinin normal veya gerçek orijinal kişiliğinden farklı olduğuna inanılan alternatif bir benlik.
eline sağlık çok güzel bir inceleme olmuş, sorum biraz tuhaf kaçacak gibi ama okurken darladı mı kitap seni
Yok neden tuhaf olsun gayet doğal bir soru. Aslında evet karakterin birtakım davranışlarından dolayı yetti artık dediğim yerler oldu. Fakat Dostoyevski'nin müthiş anlatımı sebebiyle elimden de bırakmadım.
Beğendiysen ne mutlu bana, teşekkürler.
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.