Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

864 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Ruhumuzdaki zincirler üzerine: Bir Saka Kuşu Hikâyesi
“Bu küçük, sağlam portreye bakınca sakanın içindeki insanı görmemek çok güç. Onurlu, korunmasız. Bir diğerine bakan bir tutsak.” Amerikalı yazar Donna Tartt orijinal ismi The Goldfinch olan eserini, 17. Yüzyılda tuvale dökülmüş, Fabritius isimli bir ressamın, bir tüneğe tünemiş, ayak bileğinden bulunduğu tüneğe zincirlenmiş bir saka kuşunu resmettiği aynı isimli eserinden ilham alarak yazmış. 2014 yılı Pulitzer ödüllü eserde; 13 yaşındaki Theo isimli bir çocuğun, tüm dünyayı sarsan bir terör saldırısında annesini kaybetmesi ve birbirini tetikleyen olaylar silsilesi sonucunda, söz konusu tabloyla kendi yaşam hikayesinin paralel seyretmesini, o tabloyla ilgili içselleştirdiği sorunlarını, kimsesizliğinin hem sorumlusu hem yoldaşı olarak ‘nesne’de bulduğu manevî tatmini, uyuşturucuda bulduğu maddî tatmini, kendi ruhunu tanıyamayan, anlayamayan, acı çektiğini bile anlayamayacak kadar iç dünyasına yabancılaşmış bu genç adamın, sorunlarına ve hayata bakış açısını, çıkarımlarını ve yaptığı hataların ruhunda yaptığı derin yara izlerini buluyoruz. Theo, Saka Kuşu’nun çizgilerini ve ruhunu kalbine kazıyor. Saka Kuşu’nun ayağındaki zincirleri ruhunda hissediyor. Tıpkı onun gibi Theo’nun ruhunu kıskıvrak yakalamış bir acı da, onun kanatlanıp uçmasına engel oluyor. Roman, iflâh olmaz şekilde güzeldi. Kabul etmeliyim. Aslına bakılırsa zaten beğenmek için okudum. Çünkü görüşlerine önem verdiğim bir kaç arkadaşım tarafından ısrarla önerilmişti. O yüzden biraz pozitif ayrımcılık da yapmış olabilirim. Fakat gereksiz uzun ve yorucu olduğunu da es geçemem. Aynı hisleri 400 sayfayla da verebilirdi bence. Her halükârda edebî açıdan enfes, konu açısından hayranlık uyandırıcı bir eser olduğunu düşünüyorum. Okumak yordu, ama hayatta her güzel şey, biraz yorucu değil midir zaten? “Bir resim kalbine gerçekten işlerse ve görme, düşünme ve hissetme şeklini değiştirirse, ‘ben bu resmi evrensel olduğu için seviyorum’, ‘ben bu resmi seviyorum çünkü bütün insanlığa hitap ediyor’ diye düşünemezsin. İnsana bir sanat eserini sevdiren şey bu değildir. Ona, o koridordan seslenen gizli bir fısıltıdır. ‘Hişşt, sen. Hey evlat. Evet evet sen.’ “ “Sana ait. Senin. Senin için yapıldı.”
Saka Kuşu
Saka KuşuDonna Tartt · Pegasus Yayınları · 2016477 okunma
·
638 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.