Tüccar babası ve amcası ile Venedik'ten İstanbul, İran, Türkmenistan, Afganistan'a üzerinden Avrupalılarca bilinmezliklerle dolu Çin'e kadar uzanan Marko Polo'nun (1254-1324) 1271-1295 yılları arasında toplam 24 yıl süren seyahatini okuma beklentisiyle aldığım bu değerli çalışmanın seyahati değil de Polo'yu anlatıyor olması bende biraz hayal kırıklığı oluşturmakla birlikte, oldukça sürükleyici olan kitabı soluk soluğa okudum. Bildiğiniz gibi, Marco Polo'nun babası ve amacası bir süre sonra ülkelerine dönecek fakat Polo Kubilay Han'ın değer verdiği biri olarak başta vergi memurluğu olmak üzere, Moğolların işgali altındaki Çin'de Kubilay Han'a pek çok hizmetlerde bulunacaktır. Polo dönüşünde Cenevizlilere esir düşecek ve Pisalı macera yazarı Rustichello'ya yaşayıp gördüklerini anlatacak, o da bunları yazarak, kitaba dönüştürecek fakat Avrupalılar ona inanmayacak, onu palavracılıkla suçlayacaklardı. Polo'nun ölümünden yaklaşık 150 yıl sonra onun yalan söylemediği ve değeri yavaş yavaş anlaşılacak, Batı onun görüp anlattığı her açıdan kendilerinden ileri durumdaki Doğu'nun peşine düşecek, Kristof Colomb Polo'nun anlattığı Çin'i-Hindistan'ı ararken Amerika'yı bulacak, Macellan onun sayesinde dünyanın yuvarlak olduğunu ve yeni deniz yollarını keşfedecekti. Kısacası Batı'nın bu günkü dünya hakimiyeti ve refahı Polo'nun keşifleri ve anlattıkları sayesinde gerçekleşmiştir. İş Bankası Yayınları'nın biraz da kasıtlı olarak kitap sanki "seyahat ve Polo'nun hayatını birlikte anlatıyormuş gibi bir izlenim veren sunumuna kanarak aldığım bu eser, seyahatten çok Polo'nun hayatını anlatmış. Fakat şimdi "iyi ki de almış ve okumuşum" diyorum. Zira önce seyahati okusaydım, bu kitabı okumayı gereksiz bulabilirdim. Okuyarak kalın.

Marco PoloLaurence Bergreen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201853 okunma

·

128 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Halil Korkmaz