Gönderi

304 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Frida.. Yaşamı acı, ağrılar, ihanet ile dolu. Çocukluğunda başlayan hastalıklar ölümüne değin yakasını bırakmamış. Çocukken geçirdiği çocuk felci ile yaşamın zorlu yılları başlamış oldu. Bir bacağı diğerine göre ince ve güçsüz kaldı. Ama o, bu hastalıkların yaşamını gölgelemesine izin vermeyecekti. Okuluna devam etti, mutluydu. Ve ilk aşkı Alejandro ile tanıştı. Hiçbir konuda olmadığı gibi aşk konusunda da diğer genç kızlar gibi olmadı. Çekingenliklerden ve kaprislerden uzaktı, duygularını dile getirmekten asla korkmuyordu. Yaz sonuydu. Okuldan evlerine dönen Alejandro ve Frida otobüse binmiş şakalaşıyorlar, sohbet ediyorlardı. Ve o küçük tren... Otobüse tam ortasından çarptı. Onu yavaş yavaş sürükledi. (...) İnsanın çarpışmanın farkına vardığı, ağladığı doğru değil. Gözümden tek damla yaş akmadı ve demir çubuk, kılıcın boğayı delmesi gibi beni deldi geçti. Frida yerde yatıyordu. Hiçbir şey hissrtmiyordu. Fakat o hayatını değiştiren demir çucuk vücuduna çoktan girmişti. Üçüncü ve dördüncü omurga kemikleri kırık, kalça kemiğinde üç, sağ on bir kırık, sol dirsekte çıkık, sol kalçadan giren ve cinsel organdan çıkan bir demir çubuğun yol açtığı yara. Doktorların hiç ümidi yoktu. Durum umutuzdu. Öleceği kesindi. Acılarının biraz olsun azaldığı dönemdir. Bir anda aklına gelir. "Peki ya çocuk? Bir çocuk taşıyabilecek miydi? Karnının altı parçalanmışken bir çocuğu olabilecek miydi? Ölümüne kadar belki de en çok acı çektiği durumdu. 3 kere hamile kaldı. Fakat bebekleri düşüyor, büyüyemiyordu. Cinsel organı küçük bir çocuğunki kadar güçsüzdü. Diego Rivare, 20.yüzyıl da Meksika'nın en büyük ressamı, Frida'nın meşhur aşkı. Birbirlerine çok aşık olur ve evlenmeye karar verirler. Artık Frida'nın acılarının arasına Diego'nun ihanetleri de eklenmiştir. Frida, ihanetlerden, acılardan ve ağrılardan bir kaçış yolu bulmuştur kendine. Çalışmak... Gece gündüz çalışır. Ağrılarının arttığı, hastanede yattığı dönemlerde daha fazla çalışır. Kendinden kaçmak ancak böyle mümkündür. Artık 46 yaşına gelmiştir. Ağrıları çok artmıştır. Yataktan kalkmak yasaktır. Arkaşları son kez onun adına bir sergi düzenler. Frida bu sergiye yatağında, ambulans ile gelmiştir. Dostları iyileşeceksin, dediklerinde: (...) "iyileşmek mi?" dedi Frida. Ama ben hasta değilim ki. Kırık döküğüm. Aynı şey değil, anlıyor musunuz? Gerçekten öyleydi. Vücudu kırık döküktü. Omurgası hiç iyi olmadı. Kolundaki acı hiç geçmedi. Sağ bacağı kesildi. 47 yaşındaydı. Hiç mecali yoktu. Tükenmişti. Son sözleri, güncesine yazdığı şu cümleydi: (...) "Çıkış yolunun güzel olacağını ve asla geri dönmeyeceğimi umarım."
Frida Kahlo
Frida KahloRauda Jamis · Everest Yayınları · 20184,735 okunma
·
47 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.