Gönderi
Candide
Okumasi son derece keyifli olan bir klasik.
Bence bu hikayeyi diger klasiklerden ayiran ve ona o bilindik klasik hikayelerden farkli bir hava katan sey ise yalnizca hikayenin siirsel ve akici bir dille yazilmis olmasi degil,metinde sürekli çatışan, yasanan olaylarin tansiyonu bir an bile dusurmedigi Iyi-kötü kavramlarından gelmektedir.
Oyle ki hikayemiz bir ara bahsiz bedevi kivamina gelsede ve okurken “yok artik bu kadar da olmaz “dedirttiği anlar olsada okuyucuya ders niteliginde alayli bir tarzda yazildigi anlasiliyor.
Kitabin tum bolumlerine dagitilan Candide’nin maceralarinin anlatildigi aralarinda Turkiye’ninde oldugu ,turlu talihsizliklerle bulundugu bir cok ulkeden ayri bir yere koydugu ozlemle andigi her ic cekisinde aklina gelen ,unutamadigi turlu guzelliklerin yer aldigi bir yer var ki ;
Sanmam ki onu okuyan her okuyucunun aklina Cahit Sitki’nin o guzel siiri gelmesin :
“Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
Bahsedilen o yer neresi mi ?
bkz: eldorado)
Ustun mizah yeteneğiyle harmanlanmış bu duzen elestirisini okumak istiyorsanız hiç kaçırmayın derim. :)
Ve son olarak kitabin bitis cumlesinde de gectigi gibi bahcelerinizin hep yesermesi dilegiyle ,keyifli okumalar...
·
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.