Ergonomik bir dil; Menteşçe.Kitap severler ve okurlar arasında yazarların her zaman bir dili olmuştur. Bu diller ya evrenseldir, ya da kendilerine özgü, özgün dilleridir. Murat MENTEŞ kesinlikle kendine has bir dili olan kendine özgü bir yazardır. Bu yüzden evrensel klasikleri sevenler yazarın kendisinden pek hazzetmezler. Murat MENTEŞ'i okuyup anlamak için Murat MENTEŞÇE dilini biliyor, konuşuyor olamasanız bile kesinlikle anlamanız gerekiyor. Yoksa adamı deli olmakla suçlayabilirsiniz :) Farklı bir beyin ve kelime dağarcığına sahip olan yazarı ilk kez Ruhi Mücerret kitabında tanıyıp sevmiş, sonra Dublörün Dilemması kitabıyla bu sevgimi pekiştirmiş, en son da Derde Deva Randevu gibi sunum ve düşünce olarak hayran kaldığım kitabıyla bağrıma basmıştım. Garanti Karantina, Menteş'in ki ben kendisine Cümle Mühendisi diyorum, Menteşçe dilini iyi bilenler ve anlayanlar için yazılmış enteresan ve çok çok zevkli bir şiir kitabıdır. Bu kitabı "Falım" sakızından çıkan manilerle sakın ha sakın bir tutmayın ki yazarın ergonomik beynine hakarete varmasın. Romanlarında konu ve kelime zenginliği bakımından çok çok marjinal ve iyi olan yazar, şiir kitabı okumayı sevmeyen bendenize çok keyifli saatler yaşattı.
Aslında şiir okumayı, özellikle aşk şiirleri okumayı sevmemem bir çocukluk travması falan değil. Bilir misiniz bilmem ama şair adam her zaman biraz yalancı ve samimiyetsiz bir adamdır bana göre. En güzel aşk şiirini getir bana okut, yok, sarmıyor beni. Şimdi belki linç yiyebilirim ama hiç önemli değil, örnek vermek gerekirse büyük şair Nazım HİKMET. (Bu düşüncem asla Murat Menteş ile bir karşılaştırma olarak algılanmasın, konu neden aşk şiirlerini sevmemem) Vatan, siyaset, esaret, sürgün vs... yazdığı her kelimeye imzamı atarım bu konularda ama Allah aşkına 25 ayrı kadına yüzlerce şiir yazan bir adamın bana aşk adamı yada aşk şairi olduğuna kimse inandıramaz. Nazım Hikmet'in aşk şiirlerindense (özellikle aşk şiirlerinden bahsediyorum diğerlerine lafım asla olamaz) okuyacağıma mesela tarz olarak Neşet Ertaş'ın tek bir kadına "gurban olduğum" demesini her zaman yeğlerim. 25 kadına şiir yazmak nedir ya, biz yapsak "ağzı iyi laf yapıyor", "laf cambazı", "boyun postun devrilsin" oluruz ama 25 kadına Nazım yazınca ooooov... Tekrar ediyorum, Nazım Hikmet konusunda beni linç edecek olan varsa aşk hayatı konusunda yapmasın :) Ayıptır, günahtır. Aşkı dibine kadar yaşamış yaşatmış olabilir, olmasa zaten yazamazdı ama benim kendisiyle tek sorunum samimiyetini hissetmemem. Aşka da, aşk şiirlerine de inancımı öldürdün Nazım :) canın sağ olsun!
Garanti Karantina sonuç olarak dediğim gibi çok yönlü ve işlevsel ayrıca çok da samimi bir beynin dökümanıdır. Kelime hazineme yeni hazineler katmıştır, kattığı yetmez kelimeleri türeterek yeni ergonomik kelimeler elde etmemi sağlamıştır. Menteşçe dili çok özel ve güzeldir bana göre. Bütün kitaplarını bitirmek gibi bir gayem var. İyi okumalar .