Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

295 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
FENERBAHÇE – İdeolojisi ve Yönetilemeyen Büyüklük
Herhangi bir spor alanında “Bir takımın TARAFTARI olmak”, sosyolojide kolektif ruh, psikolojide kolektif bilincin karşılığına denk gelir. Ancak bu soğuk cümlenin karşısında ortalığı alev alev yakan bir duygu seli vardır. Çevrenizde özellikle futbol meraklısı olan ve bir takım tutan taraftarları incelediğinizde şunu görürsünüz: Kişiliği, kariyeri, eğitimi, entelektüel yapısı ne olursa olsun, tepeden tırnağa bir “duygusallık” … İşin içine duygular girdiğinde efsanevi mucizelere de, paramparça eden kaosa da açık bir alanda kalırsınız. Çocukluğumuzda spor demek futbol demekti. Küçük bir kız çocuğu olduğum halde, benim bile mahallemizin futbol takımında bir “kariyerim” vardı. Sokağa çıktığımızda yuvarlak bir topumuz varsa hemen yolu kale olarak belirlediğimiz iki büyük taşla stadyuma çevirir, takımları kurar ve koşmaya başlardık. Ailemde, dost ve arkadaş çevremde futbola meraklı ve pek çok Fenerbahçelinin yanı sıra diğer takımları tutanlar da var. Ancak, Uzay bu konuya ve dolayısıyla “Fenerbahçeli olmaya ruhunu adayanlardan” biridir. Bu nedenledir ki, önce Mayıs 2013’te “3 Temmuz Fenerbahçe İdeolojisi” kitabını yazdı. “3 Temmuz 2011” Türkiye’de sadece Fenerbahçe ve sporun değil; adaletin, siyasetin, başlangıç cümlelerinde bahsettiğim kolektif ruhun ve bilincin kaosa sürüklenmeye başladığı tarihtir. Aynı çocukluğu paylaşan ve aynı “köy enstitülerinden mezun” öğretmenlerden eğitim alan iki arkadaş olarak “tarihe not” düşmenin gelecek kuşaklar açısından önemini biliriz. Uzay’ın “ruhunu adadığı” Fenerbahçe adına üstlendiği bu sorumluluk, çağdaşları tarafından çılgınlık olarak görülebilir. Ancak, ben Milliyet’teki yazılarından ve kitaplarından sonra yeri doldurulamayan “İslam Çupi”nin bayrağını taşıdığına inanıyorum. Çünkü biliyorum ki sevdikleri dahil, tüm çevresinin muhalefetine rağmen, inandığı değerler için, insanlığından ve centilmenliğinden taviz vermeden gerçekler ve doğrular adına konuşmaya inançla devam etmektedir. “3 Temmuz ve FENERBAHÇE İdeolojisi” kitabı basılmadan önce okuma şansına eriştiğim ilk kitaptı. Fikrimi almak için taslağı bana gönderdiğinde kitaptaki 255. Sayfaya denk gelen bölümü, aynı zamanda arka kapakta yazan bölümü okuduğumda “Fenerbahçe ”yi neden sevdiğimi tekrar hatırladım. O kuşak, bu kuşak, şu kuşak diye konuşup duruyoruz ya… İşte biz böyle bir kuşağız: Tutkularına sahip çıkan, duygusallıkta dip ve zirve arasında gidip gelsek de sadakatimizden vazgeçmeyen… Meraklı olan olmayan, tutkulu olan olmayan, rakip veya taraftar herkese sesleniyorum ilk fırsatta okuyun. Futboldan daha fazlasını bulacaksınız... booksiay.com/fenerbahce-ideo...
Yönetilemeyen Büyüklük Fenerbahçe
Yönetilemeyen Büyüklük FenerbahçeUzay Gökerman · Cinius Yayınları · 20202 okunma
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.