Gönderi

Hayatını sürdürebilmek için insanın “inanmak” zorunda olduğu anlaşılır. İnanmayı burada tırnak içinde yazmamın sebebi, bir şeye inanmak kadar inanmamanın da bir inanç olmasıdır. s.18 Bir toplumu, rastgele oluşmuş gelip geçici bir kalabalıktan ayırt eden nitelikler, ortak amaçlar, ilişkiler Ve ilişkileri düzenleyen kurallar olmak üzere üç esasta toplanır. s.19 İman etmek, bir şeye kayıtsız şartsız inanmak demektir. İmansız olmak da, iman eden kimsenin inandığı şeyin hakikat olmadığına inanmak demektir. İman eden ve imansız olan, içerik bakımından farklı olan ayrı ruhi durumlarına aynı psikolojik işlevle, yani bir inançla ulaşır. Onlar, inançlarının içeriği noktasında birbirinden ayrılmakla birlikte, onların o farklı içeriklere yönelişleri inanç yoluyladır. Çünkü iman ya da imansızlık, zorlayıcı kanıtın olmadığı bir alanda kesin tercih yapmaktır. Öyleyse bu nitelikteki bir alanda, bir şeyin var olduğuna inanma ile var olmadığına inanma arasında, her ikisinin de inanç olması bakımından psikolojik bir mahiyet farkı yoktur. İnanırken insan, aklını kullanmadan tasdik ediyor da, inanmazken, aklını kullanarak reddediyor değildir. Şurası muhakkak ki iman eden de etmeyen de aklını kullanıyor. s.20-21 İman, iman konusu olan şeyin hakikat olduğunu kesin bilme demektir. İman edenin zihninde şüpheye yer yoktur. İman ve kesin olarak bilme aynı şeydir. Eğer kesin olarak bilme imansa, o halde iman dışındaki bilgilerimizin hepsi kesinlikten yoksundur. s.22 Şansımızın yaver gittiğini, bütün kritik kanıtları toplamış olduğumuzu ve hakikate kıyasla kesin olarak doğru bir fikre varma noktasına ulaştığımızı varsaysak bile böyle bir noktaya ulaşmış olduğumuzu bilemezdik. Bilemeyişimiz, Gözlem ve muhakeme kaynaklı bilginin mahiyeti gereğidir. Onun için, ulaştığımız açıklayıcı fikrimizi, sonraki mümkün aykırı kanıtlarla düzeltilme konumunda görmeye devam edecektik. Açıkça anlaşılıyor ki bizim gözlenebilir dünyaya ilişkin bilgilerimiz, varsayım konumunda kalmaya mahkûm hükümlerdir. s.23 Benim muhakememin dışında, kesin ve değişmez hakikat alanında bir bilgi kaynağı olma konumundaki Kur’an-ı Kerim diyor ki, sınırsız akıl gücündeki o varlık Allah’tır. Allah, her şeyi bildiğini ve her şeye kadir olduğunu vahiy yoluyla resulü Muhammed aracılığıyla insanlara bildiriyor. Ben böyle bir mutlak bilgi kaynağına bağlanırsam, hakikatten söz edebilirim. Eğer Allah’a iman etmezsem, hakikatten söz etmem abes olur. Buraya kadar yaptığım muhakeme doğruysa, İnsan ya Allah’a bağlanmalı ve O’nun bildirdiklerine iman ederek hakikati bilebileceğini ileri sürmeli ya da Allah’a iman etmediğini ifade ederek hakikat diye bir şeyin varlığı hususunda bir iddiası olmamalıdır. Demek oluyor ki hakikat kavramını muhafaza edebilmemiz bile, ancak her şeyi bilen ve her şeye kadir olan Allah’a iman etmekle mümkündür. Allah’a iman ederek hakikatin varlığını kabul ettikten sonra, o hakikatin ne olduğunu Allah’ın vahyettiği bilgilerle öğrenebilirim. Fakat bu takdirde bile benim hakikati bilişim, ancak Allah’ın bildirdiği ve benim kavrayabildiğim kadardır. s.27-28 İmanın mantığına göre, ne sebeple olursa olsun, bilmiyorum ya da bilinemez demek iman etmemek demektir. İmanın mahiyeti gereği, onun dışında kalan bütün tutumlar inkâr anlamına gelir. Çünkü iman etmeden bilinebilseydi, imana gerek kalmazdı. Allah, yarattığı âlemlerin ve insanın, dünyanın ve ahiretin bütün hakikatini bilir. Allah, Dünya gözüyle bilinemeyecek olduğunu söylediği hakikatlere iman edilmesini istiyor. Allah’ın iman edilmesini istediği konularda şüphe etmek, karanlıkta kalmayı tercih etmektir. s.29 Münkirin imanı batıldır. Allah’a ve onun peygamberlerine iman edilmediği İslâmiyet öncesi zamana cahiliye devri denmesi bu bakımdan çok anlamlıdır. İman etmeyen, başka hiçbir tür bilginin telafi edemeyeceği biçimde cahil kalır. İnsan, en büyük hakikati bilmez konumda kaldıktan sonra, onun, kanıtlarla desteklenen olasılıklı hakikatleri, ileride başka birtakım kanıtlarla yanlışlanabileceğini kabul etme konumunda kalarak bilmesi, sınırlı ve değişken bir hakikat kavramına hapsolması demektir. İnsan, yanlışlanabilir hakikatlere dayanarak hayatına istikamet verebilir mi? s.31 İnsan, Verilmiş bir hayatı yaşamaz; yaşamayı kararlaştırdığı hayatı yaşar. Temasa geldiği bütün olaylar ve içine girdiği bütün durumlar kendi kontrolünde değildir. Fakat insan, o olaylar karşısında ve o durumlar içinde yapacağı davranışları kendi seçer. Seçtiği davranışlarla hayatını kurar, nasıl bir insan olduğunu belirler. s.31 İnsan için ahlak meselesi, sadece ne türlü olursa olsun yaşama kurallarını tespit etme meselesi değil, yaşamaya değer bir hayatın kurallarını tespit etme meselesidir. s.43 Deneyimlerin sınırlı oluşu ve meselelerin özünü çıkarmada muhakemenin yetersizliği yüzünden, soyut ve genel ilkelerin deneyimlerden elde edilmesi daima eksik ve kusurlu olur. Deneyim, hakikati göstermez. s.49 Doğa ne ise odur. Biz doğa hakkında ne derece bilgi sahibi olursak olalım, doğa nasıl işliyorsa öyle işler. O halde doğa kanunlarını düzeltmek diye bir şey olamaz. Düzeltilen şey, doğa kanunlarının ne olduğuna ilişkin bilim insanlarının fikirleridir. s.49 İnsan, düşündüğünün farkında olan bir canlıdır. s.60 İnsan, Başka hiçbir canlıda bulunmayan tasavvur dünyasıyla biyolojik bir makine olmaktan kurtulmuş, kültür ve medeniyet meydana getirmiştir. s.74 İnanma, insan olmanın mahiyeti gereğidir. Bu bakımdan insanın meselesi, inanma ve inanmama değil, neye inanacağını belirleme meselesidir. s.75 Deneyimsiz kişi, bilgiler öğrenmiş olsa da bilgilerden bir şey öğrenmemiştir. s.80 İnsanın hiçbir aşamada kesin bilgi elde etmesi mümkün değilse ve oluşacak bilgiler kaçınılmaz olarak değişkenlik gösterecekse, insan, hayatını hangi esasa göre düzenleyecek ve insanlar, hangi esas üzerinde birleşerek istikrarlı bir toplum hayatı kurabilecektir? Tarihte bu esas daima, insanların ortaklaşa inandığı bir iman kaynağı ve ona bağlı bir ahlak nizamı olmuştur. s.113 İnsan, hakkı ve hakikati aramazsa, onun kaynağını görür de tanımazsa totaliter rejimlerim yeniden kurulduğunu görebilir. Kendi ruhunda manevî hürriyetini kazanmayan, siyasî hürriyetini savunamaz. s.115
·
24 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.