Jack London'un çok büyük emek vererek ortaya çıkardığı bir eser. Londra'nın doğu yakasında yaşayan "alt sınıf" diye tabir edilen insanların arasına girerek, onların kıyafetlerini giyerek, onların yediklerini yiyerek -tabi bulabilirse- onların tüm hayatlarını birebir yaşayarak ortaya çıkardığı eser. Acının, ezilmişliğin, yoksulluğun, açlığın en uçlarda yaşandığı yerler buralar. Jack London'la beraber adeta oradaymışsınız gibi sizde bütün duyguları yaşıyorsunuz.
Kitabın arka kapağında da yer alan şu kısım buradaki yaşamı tüm çıplaklığıyla yüzümüze çarpıyor.
"Buradaki yaşam hem gridir, hem de bulanık. Burada yaşayanlar acz içinde, umarsız, umutsuz, hastalıklıdır. Temizlik için yapılan en ufak bir girişim bile, kahkahalarla karşılanır burada. Buralara yağan yağmur bile doğallıktan uzaktır ve ortalığı temizleme gücünden yoksundur. O da her şey gibi yağlıdır, düştüğü yeri daha çok pisletir. Buradaki duvarların ardında, sıkıntı içindeki insanlar yaşamını sürdürür. Burada ruh inceliğinden söz etmek alay konusu olur, dünya nimetleri yoktur burada."