Rubaiyyat- Arif 1 kitabında genelde şairin öğretmenlik görevini yaptığı Kıbrıs’a yazdığı rubaileri ve zihnimizde canlandırdığımız Bayrak ve Naat şairi Arif Asya’nın yazmasını bekleyemeyeceğimiz, bazıları nahoş bulunabilecek kadın rubaileri var. Rubaiyyat-ı Arif 2 kitabında ise şairin Nesrin Sipahi, Zeki Müren, Hamiyet Yüceses, Behiye Aksoy vb. sanatçılara, Yavuz Bülent Bakiler, Galip Erdem, Ahmet Kabaklı, Mehmet Akif, Namık Kemal gibi çok sayıda edebiyatçıya, Hacı Bektaşi Veliden Abdülhakim Arvasi’ye farklı tasavvuf kollarından evliyaya Rubailer yazdığını ancak Mevlana’ya ayrı bir muhabbetinin olduğunu öncesinden bilmesekte görüyoruz. Bir dönem cezaevine girdiğini, hapiste günlerinin af kanunu beklentisi ile geçtiğini anlıyoruz Ülkemizde gezip gördüğü her ile, ilçeye ve bu şehirlerdeki dağa-ovaya, ırmağa-çaya, bağa-bahçeye, camiye-türbeye rubailerinde yer vermesi ile bizim de bir zaman veya halen içinde bulunduğumuz mekanları şairin gözüyle görüyoruz. 1968 yazında Bulgaristan, Avusturya, Yugoslavya, Almanya, Hollanda ve İsviçre’yi kapsayan bir seyahat gerçekleştirdiğini öğreniyor, oralarda kaldığı otel odasında duvarda asılı İncil’den, yemek yediği restaurantın duvarında asılı İsa resminden, Münih şehrinde pazarda alışveriş esnasında yaptığı pazarlıktan vb. bahsetmesi ile hece ölçüsü ile kafiyeli yazılmış bir gezi kitabı okuduğumuz hissini veriyor. Çok fazla ayrıntıya girmesi ve “acaba konuşurken kendisini şiirle mi ifade ediyordu?” diye sorduracak kadar her konuda rubai yazmasından olsa gerek bir çok rubaisi mana derinliğinden yoksun olsada şairin hayatının yanısıra duygu ve düşüncelerinin öğrenilip anlaşılması bakımından faydalı oldu .

Rübaiyyat-ı Arif 2Arif Nihat Asya · Ötüken Neşriyat · 200055 okunma

·

41 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.