Gönderi

·
Puan vermedi
Kitabı öneririm gibi bir hadsizlik yapmayacağım elbette. Bu kitabı yakın bir zamanlarda elde ettim. Ondan öncesinde kitapta mevcut olan şiirleri hep dinliyordum. Bu fevkalade şiirler yaptığım her işe eşlik ettiler. Bazen sevmediğim bazen de annemin yapmamı istediği ama benim asla yapmayı istemediğim işleri -mesela bulaşık yıkamak, çamaşır asmak, ütü yapmak vb.- hep güzelleştiren, korelasyon sınırını aşan bu şiirler, hayatımın her alanına temas ettiler. İsmet Özel’in bazı şiirleri sakin, dingin iken bazen ansızın şaha kalkabiliyor. O an hangi işle meşgulsem, işim de şiirin nabzına göre hareket ediyor kâh şahlanır gibi hızlanıyorum kâh kağnı arabasını sürer gibi yavaşlıyorum. Dışardan bakan biri için ben; bipolar bahtsız bedevi. Çamaşırları sakin sakin asarken birden hızlanmam haleti ruhiyemden kaynaklanan bir durumdur yoksa zihin ve akıl dünyam gayet yerinde. İzah etmek de gelmez ki içimden. Divane olmak daha makul geliyor izahtan. (Çamaşır ve İsmet özel... özür diliyorum üstadım.) Okuduğum bu şiirlerin her satırı hayatımın her alanına dem vurmuştur. Hasbelkader duyduğum bir mısranın çağrışımı, muhayyileme birkaç kareyi düşürüyor. Misal, bir gün buz gibi bir havada sabahın erken saatlerinde yurttan çıkmışım okula yürüyorum. O an İsmet Özel’in ‘Ben İsmet Özel, şair , 40 yaşında...’ şiirini dinlemişim. Ve yine bir gün ansızın o sokaklardan geçiyorum, aklıma düşen mısralar yine bunlar oluyor ‘Ben İsmet Özel, şair...’ Ve bir gün kirazlı metroda yenikapıya gidecek metroyu bekliyorum. Kulağıma çalınan sözler; ‘dağlarda gürbüz bir ölümdür bizim arkadaşlarınki pusmuş bir şahanız şimdilik, ne kadar şahan olsak ama budandıkça fışkıran da bizleriz ölüyoruz, demek ki yaşanılacak...’ Yapılan her anons, gelen ve giden her metro, bana bu şiiri çağrıştırır. İsmet özel gündelik yaşamımın kalıcı misafiri. İhtiramım sonsuz ama kapım her zaman kapalı. Çok uzakların akrabası değil aksine belki şah damarımın ikinci konuğu, belki kalbimin sonsuz üstadı. Bu satırları gecenin ilerleyen bir saatinde gökyüzüne ara ara bakarak yazıyorum, kararmış zifiri bulutlardan bir ışıltı beklerken yazıyorum. Ama onlar hiç yardımcı olmuyorlar hayatı hakkında karanlık sözler yazan şaire ışık olamayız dercesine geçip gidiyor bulutlar; ve o arkasına bakmadan geçip giden bulutlara iliştirdiğim bir söz; 'Bu yaşa erdirdin beni,gençtim almadın canımı ölmedim genç olarak'
Erbain
Erbainİsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20128,9bin okunma
··
17 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.