"İnsan en başta -hatta, duyumsaması ve eylemesi algılarına bağlı olduğundan, münhasıran- nesneleriyle; ama nesnelerinin, dilin onları kendisine sunduğu halleriyle yaşar. O, dili kendi varlığının dışına büktüğü aynı süreçle, kendisini onun içinde kapana kıstırır ve her bir dil ait olduğu halkın çevresinde bir büyü halkası çizer, bir halka ki bir başkasına adım atmak dışında ondan bir kaçış yoktur."