Yine bir "masalsı roman" diye nitelendirdigim, Tadını cikara cikara okumak istesem de merakima yenilip bir günde soluksuz okuyarak bitirdiğim bir Kaan Murat Yanık romanı. Yazarın genç yaşına oranla entelektüel bilgisinin derinliğini satırlara döktüğü Dostoyevski/Tolstoy/ Gogol 'dan dem vurup Dünya sinemasindan filmlerle de süslediği ,bittiğinde zaman mekan anlamında etkisinden bir süre kurtulamayacağınız bir roman. Diğer romanlarında olduğu gibi bunda da kalbinizi ısıtacak bir hayvan karakteri var Daha önce Uçurtma Mevsimi ve Butimar isimli kitaplarını da okumuş aynı lezzeti almıştım. Uzaklarin şarkısı ni da stokta olduğu bir gün mutlaka okuyacağım . "Kaan Murat Yanık" kalemi diye bir şey var, tanismadiysaniz mutlaka okuyun derim. Son olarak 1956 yapımı öyle sanıyorum ki rahmetli babamın sadece onlara güldüğü Kemal Sunal ve Şener Şen den sonra 1956 Azerbaycan yapımı "O Olmasın Bu Olsun" filminin karakterlerinden Meşedi İbad'a bu satirlarda rastlamak çok duygulandırdı beni. (Ahirin hayrolsun ay yazar!) Roman konusuyla ilgili ayrıntıya girmeyeceğim.Gunumuz İstanbul'un da başlayıp ikinci dünya savaşı yıllarında ki Bakü'ye geçiş yapan, tarihsel kurgusu mükemmel, fantastik unsurları da olan bu büyülü satırları sizlere emanet ediyorum Ayvaz, Firuz, Nohut sizi unutmayacağım Romandan alıntı: Ne çok yıldız var. Sanki birisi, içimizdeki yaraları tek tek toplayıp gök kubbeye dizmiş. Yaralar sancıdıkça yıldızlar parlıyorlar." "Kimlerin yaraları?" "Gökyüzünde hepimizin yarasına yetecek kadar yıldız var..."

DünyasızlarKaan Murat Yanık · Turkuvaz Kitap Yayınları · 20202,658 okunma

·

13 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.