Gönderi

208 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Sana bir gün bir sorum olacak...
Okuduğum yedinci Hakan GÜNDAY kitabı. Malafa kitabını okuyunca da kendisinden sanırım başarı ile mezun olacağım. Evet, başarı diyorum çünkü anlamak başlı başına bir başarıdır ve ben 'Kinyas ve Kayra' ile başladığım bu rahatsız edici diken üstü külliyatı başlar başlamaz anlayanlardanım. Sosyal ve psikolojik sorunların, sorunların demek yetersiz kalabilir, bunalımların yeraltındaki kalemşörü Günday, her kitabında ısrarla ve başarıyla anlattığı tecavüz, alkol, uyuşturucu, seks, cinayet, hırsızlık, arsızlık temalarını yine her kitabında çok başarılı kurgularla kendisini anlayabilenlere hissettiren çok başarılı bir romancı. İlk kitabından okuduğum son kitabına kadar her bitirişimde "acaba bu yazdıklarını yaşamış mıdır?" diye düşünmekten kendimi alıkoyamadığım gizemli bir adamdır. Öyle ya, anlamak başka, hissetmek başka. Kendisini okuyup anlarken anladığım anda da hissettim her defasında. Bir gün kendisine bir imza gününde yada caddede rastlasam soracağım ilk ve tek soru "pardon, biraz özel olacak belki ama romanlarınızdaki o enteresan isimli karakterler acaba sizin hayatınızın değişik dönemlerinde yaşadığınız Hakan GÜNDAY'ın parçaları, kesitleri mi acaba?" olurdu. Cevap olarak da kesin "hasiktir" derdi. Tanıyorum kendisini. :) Serdar Ortaç için söylenen bir klişe vardır hep, bilirsiniz belki, "aynı nota ve müzik üzerine farklı sözler yazarak bin tane besteyi ben de yazarım" diye... Serdar'ın da sade bir cevabı vardır bu klişelere "e yaz o zaman kardeşim, ne duruyorsun?" GÜNDAY'ın da her kitabında işlediği sosyal ve psikolojik sorunları nota ve müzik olarak görürsek, bu temalar üzerine oturttuğu kurgu ve karakterler ayrı ayrı her kitabında çok şahane tatlar bıraktı bende. Tamam, ilk kitabını bitirdiğim gibi bir heyecan ve diğer kitaplarına geçiş için bir sabırsızlık hissetmiyorum şuan belki ama o tatlar damağımda ve dimağımda kalacak her daim. Son kalan kitabını da bitirdikten sonra GÜNDAY defterini o tekrar bir roman yazana kadar kapatıyorum. Öyle doydum ki, eline sağlık diyorum. Gelelim Zargana'ya. Amatör bir balıkçı olduğum için Zargana balığını iyi bilirim. İlk yakaladığım zaman oltanın ucunda karaya çıkardığım an "tövbe bismillah" dedim. hizliresim.com/x5v4tU Yanımdaki tecrübeli balıkçı abilerime "ben ne tuttum" diye sorduğumu ve cevap olarak bel altı esprilere maruz kaldığımı dün gibi hatırlarım. Ve tecrübesizlikten dolayı iğneyi yutan uzun gagalı balığın ağzından iğneyi çıkarmaya çalışırken gagasını, ağzını yüzünü dağıttığımı da üzülerek hatırlarım. Fosfor bakımından en faydalı olan ve sadece omurilik gibi çizgi halinde tek kılçığı ki kılçığının rengi yemyeşildir olan çok lezzetli bir balıktır. Bir kitap karakterinin ismi üzerine bunca gevezelik yeter, gelelim kitaptaki gri gözlü, cennetin ve cehennemin asla kabul etmeyeceği Zargana'ya. Hayal ettiği her şeyi kendi yaşayamasa da kurduğu tiyatral bir yöntemle yaşamaya çalışıp cenneti ve cehennemi kendi yaratan nevroz bir karakter. GÜNDAY kitaplarının nasıl başladığını bilirsiniz ilk sayfadan ancak nasıl biteceğini kitabın sonuna yaklaştıkça bile asla çözemezsiniz. Bir kitap yada filmde son olarak bir mutlu, bir acıklı ve bir de arafta kalmış sonlar vardır genelde. Okuduğum yedi kitabından sonra anladım ki, GÜNDAY'ın kitaplarında sadece Günday sonları vardır. Ne mutludur bu sonlar, ne acıklı, ne de arafta. Tam GÜNDAY sonlarıdır. Hani olmaz ama belki diyorum, Günday bu siteye girer de bu yorumu görür diye de kendisine iki çift sözüm olacak. Sevgili Günday; bak, sen hep yaz, daha sık yaz. Bütün kitaplarının konusu ve kurgusu çok farklı olmasına rağmen işlediğin temaların hepsi aynı. Bundan asla sıkılmıyorum temaların istediğin kadar üzerine git, suyunu çıkar. "Yine mi tecavüz, yine mi uyuşturucu, yine mi kan, yine mi gözyaşı" dersem terbiyesizim. Yaz. Ancak, geçen sene çıkardığın "Kana Diz Kana" kitabın var ya, heh, işte paraya kıyarak aldım ben o kitabı ama onu asla okuyamayacağım. Bak, okumayacağım demiyorum, okuyamayacağım diyorum. Abi, Allah aşkına ya, siyah parlak kuşe kağıt üzerine beyaz puntolarla ve bolca karakalem karikatürleriyle kitap basarken LSD'yi mi fazla kaçırdın yoksa viskiyi mi? Kana Diz Kana demişsin ama o kitabı okumaya çalışan herkesin gözü kanadı! Sen lütfen roman yaz. Bildiğimiz sarı saman kağıdına yaz, hatta kese kağıdına yaz gene okurum. Ama yapma böyle asortik işler. Sana göre değil. Yine de ellerine sağlık. Bir gün, bir yerde karşılaşıp yukarıda bahsettiğim soruyu sana sormak dileklerimle. Kal sağlıcakla.
Zargana
ZarganaHakan Günday · Doğan Kitap · 20137.3k okunma
·
848 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.