Gönderi

70 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Feniçka, “yaşamını aynı bir erkek gibi kendi düzenleyen ve kendi denetiminde tutan (s.61)”, bireysel farkındalığına ulaşmış, toplumun dayattığı kalıplara başkaldırmış, kendinden ve yaptıklarından emin bir kadının, erkek anlatıcı gözünden anlatılan hikayesi. Eğitimin, kadın hayatı için ne kadar etkili ve gerekli olduğunun hikayesi Feniçka. Zira, anlatıcımız Max Werner; bazı kadınların ataerkil topluma zıt, özgür karakterlerini ancak bu şekilde anlamlandırabiliyor. “hepsi de kadın hareketinden, üniversite eğitiminden (…) kaynaklanıyor”(s.38). Feninçka yurtdışında okumuş, birçok insanla tanışmış ve buralarda edindiği tecrübeleri günlük yaşamına aktarabilmiş. Tüm normları sorgulaması ve toplumun dikte ettiği kadın rolüne rağmen kendinin insan olarak görülmesini istemesiyle bu mücadeleci kadın profilinin çok iyi bir örneği. Zira kitap boyunca kendi başına aldığı emin kararları ve çevresindeki erkeklerin bu kararlara uyumunu gözlemliyoruz. Kendisine gelen evlilik teklifini, yuva kurup çocuklarına bakarak özgürlüğüne, gelişimine engel olacağı sebebiyle reddediyor. Max Werner ise bu özgür kadın hareketiyle karşılaşınca şaşıran, ne yapacağını bilemeyen ama karşı da çıkmayan bir erkek profili oluşturuyor. Mesela Feniçka’yla ilişkilerle ilgili sohbet ederken kadının da terk eden tarafta olabileceğinin farkına varıyor. Bir nevi Max Werner toplumu temsil ederken, Feniçka ise özgür kadını temsil ediyor. İkilinin sohbetleri bu iki tarafın fikir ayrılıklarını çok güzel resmediyor. Sonuç olarak, kitap tabuları yıkmanın, toplumsal dayatmalara karşı başkaldırının kitabı. Sayfa sayısı ne kadar az olsa da içeriği toplumun kadınlara içerdiği kalıpların çokluğu kadar dolu. Bu dayatmalardan belki de en acısı kadının kendini gizleme ihtiyacı hissetmesi. Toplumdan, ailesinden, en önemlisi benliğinden saklanma çabası. Yaşamak istediklerini, zevklerini bastırmaya çalışması. Başkaldırının formülü de eğitimden ve özgür düşünce yapısından geçiyor. Tıpkı Feniçkanın dediği gibi: “Bu dünyada bizi özgürlüğe yaklaştıran tek bir şey varsa o da zihinsel çalışmalardır.”(s.10) Kadınların sadece kendi(!) hayatlarını yaşadıkları ve hiçbir ilkeyi temsil etme mecburiyetinde olmadıkları bir gelecek dileğiyle..
Feniçka
FeniçkaLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20167.8k okunma
·
7 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.