Gönderi

Yeniçağın dahisi ve faust
Egon Friedell, başyapıtı sayılan Yeni­çağ'ın Kültür Tarihi'nde (Kulturgeschichte der Neuzeit), çağların sıradan insanlarca yaşandığını, ama ancak dahiler tarafından 'özetlenebildiğini' söyledikten sonra, Sha­kespeare, Cervantes ve Goethe'nin adlarını bu dahilerin ilk sırasında anar. Friedell'in Yeniçağ'ın Kültür Tarihi'nde Faust üzerine kaleme aldığı şu satırlar, Goethe'nin evrenselliğinin de çarpıcı bir göstergesi niteliğindedir: "Goethe'nin Faust adlı eserinin olağanüstü yanı, Yeniçağ'ın bir kültür tari­hi niteliğini taşımasıdır. Faust, yolculuğuna bir mistik olarak başlar ve bu yolculuğu bir politikacı olarak ta­mamlar. Faust, modern insanın kendini binlerce maske­nin ve kostümün ardında gizleyen tüm baştan çıkma yol­larını, alkolikliği, cinselliği, dünya sancısını, üstün-insan olma tutkusunu yansıtır; bu arada Faust, aynı zamanda örnek bir doyumsuzdur; olup bitenleri bir bütünde bir­leştirme çabası ise hep boşunadır. Faust'un trajedisi, Ye­niçağın insanının trajedisidir; akılcılığın, kuşkuculuğun, gerçekçiliğin trajedisidir. Faust'un yanında şeytan yer alır . Ama Mefisto, aslında kötü değildir, sadece neşeli, alaycı, materyalist ve her şeyden önce akıllı biridir ... da­hice benmerkezciliğin en tutarlı temsilcisidir... " "Faust", bilginin iktidarı uğruna ruhunu şeytana sa­tan kişidir. Goethe'nin Faust tragedyasıyla simgelenen evrensel gerçek ise, gerçekte insanın ruhunu, tarihinin başlangıcından bu yana, şu ya da bu amaçlar için hep satmış olduğu gerçeğidir. Günümüz açısından belki de tek değişik sayılabilecek durum, bugünün Faust'unu somutlaştırmak için şeytanı yanına ayrıca koymaya gerek bulunmamasıdır. Çünkü günümüz insanı, insanlığını yitirdiği ölçüde kendi şeyta­nını kendi iç dünyasında yaratmakta sıkıntı çekmemek­tedir.
Yarat Ey Sanatçı
Yarat Ey Sanatçı
Johann Wolfgang Von Goethe
Johann Wolfgang Von Goethe
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.