İntibah:
Mesut Bey , Mahpeyker’in yerdeki cesedine nefretle bakmaktan kendini alamıyordu . Fatma Hanım’ın yanına gömdürdü zavallı esir Dilaşub’u. Abdullah Efendi de felç geçirerek buldu cezasını. Ali Bey, hapishanede yatarken arada sırada annesiyle sevdiğinin yattığı mezara gidiyor üzerine kapanıyor ağlıyor , ağlıyordu ..Ne yazık ki bu pişmanlık Ali Bey’in de altı ay sonra üzüntüden ölmesine engel olamadı. Ne derler; ‘ Son pişmanlık yarar sağlamazdı.’
Sergüzeşt-i Ali Bey .. iyi yetişmiş olan bu bey , uygunsuz bir kadın olan Mahpeyker’e aşık olmuş ve bu aşk sonunda maddi manevi yıkımla sonuçlanmıştı.Hem kendisi hem annesi hem de sevdiği Dilaşub için...
Vatan Yahut Silistre:
Gönülde keramet mi var , nedir? Bazı kere bilinmeyeni de biliyor.
Ya Rab! İnsanın yüzü gibi gönlünü de meydanda yarataydın ne olurdu ? Kalede kalmama izin yok mu demişti çocuk ( Zekiye ) Çocuğum , ne işe yarasın ki seni alıkoyayım ? ( Sıtkı Bey ) Vatan için öleceğim , başka ne hizmet istersiniz demişti çocuk. Sen daha silah bile kullanamazsın demişti Sıtkı Bey . Ben size canımı sunuyorum siz bana yaşamın küçüklüğünü söylüyorsunuz. Buraya adam öldürmek için mi geldiniz , ölmek için mi ? Öldürmek içinse beni de öldürün. Ölmek içinse sizden daha kolay ölürüm (Zekiye-çocuk )
İçimizde şu zavallı çocuk kalınca kıyamet mi kopar? ( Abdullah Çavuş ) Sen galiba bir vakit gelecek ki kale elden giderse yine Kıyamet mi kopar diyeceksin ( Sıtkı Bey ) Hayır beyim! Ben ölmeden kale gitmez , öldükten sonra da lakırdı söyleyemem ya ! Nasıl kıyamet mi kopar derim ? ( Abdullah Çavuş ) (herkes susar)
Sıtkı Bey çocuğun yüzüne şefkatle bakarak ; ‘ Bıyıksızı da ölmek ister Aksakallı’sı da . Ne diyeyim ? Allah cümlesini vatana bağışlasın ‘ der.
Sıtkı Bey son ömründe şu kalede kızı Zekiye’ yi bulmuştu kaderin cilvesiyle. Allah’ın nasıl sevdiği kuluydu ki bu mutluluğu ondan esirgememişti.
Yardımsız da bu toprakları koruyabilirdik fakat yardımdan niye şikayet edelim? İnsaniyet , medeniyet bizi haklı görüp de imdadımıza koşunca neden memnun olmayalım? ( İslam Bey )
1853 yılında Osmanlı Rusya arasındaki Kırım Savaşı için gönüllü olarak orduya katılan İslam Bey ve onun peşinden Silistre ye giden Zekiye arasındaki aşkı anlatır bu kitap, ilk romantik tiyatro örneklerindendir . Vatan Şairi olarak bilinir Namık Kemal ve bu eseri sebebiyle Mağusaya sürgün edilmiştir.
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.