Bir idam mahkumunu izlediğinizi düşünün... Baştan aşağı titrediğini,gözbebeklerinin büyüdüğünü, gözlerindeki donuk ifadeyi, dudaklarının korkudan beyazlaştığını, alnından aşağı süzülen terleri... Fiziksel olarak gösterdiği değişimleri an be an izleyebiliriz.Peki ya hissettikleri? Victor Hugo'nun yazıldığı dönem epey ses getiren ve konu olarak kaleme alınması cesaret isteyen eserlerinden biri, Bir İdam Mahkumunun Son Günü. Victor Hugo 'ya göre ;infazların gösteri haline dönüşmesi beklenen etkiyi yaratmıyor, halkı eğitmediği gibi, halkın içindeki duyarlılığı ve erdemi de yok ediyor. Durumu iki açıdan değerlendiriyor Hugo. Birincisi, idam edilen kişi eğitim almamışsa içine düştüğü bu durumun sebebi kendisi değildir. İkincisi, mahkum idam edilecek kendisi tek seferde kurtulacak belki ama peki ya gerisinde bıraktıkları, ailesi... Olan yine masumlara olacak.Bu sebeple kaleme alıyor bu eserini Hugo. Kitapta mahkumun kızı Marie hariç kimsenin ismi geçmiyor, hatta hangi sebepten idam cezası aldığını bile bilmiyoruz. Çünkü yazarımız sadece idam edilecek mahkumun hissettiklerine odaklanıyor, düşünceleri, 6 haftalık süre içinde özellikle idam edileceği gün iç dünyasında neler yaşadığı, duygusal geçişler en ince detayına kadar öyle ustalıkla verilmiş ki kalemine hayran kalmamak elde değil. Okuduğum her kitapta kendime yakın bulduğum, empati kurduğum bir kahraman mutlaka olur, ama ilk kez bu kitapta kahramanın hissettiklerini hissetmek istemedim ve son cümleye kadar kalbim korkuyla çarptı. Yalnız itiraf etmeden geçemeyeceğim ben idam cezasına olumlu bakıyorum. Hele ki son dönemlerde işlenen suçları düşündükçe. Yine muhteşem bir yazar ve muhteşem bir eser. Beğeneceğinizi düşünüyor ve kesinlikle tavsiye ediyorum.Yolunuz sizi kitaplarla tanıştıran insanlara çıksın sevgili dostlar.

Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121,2bin okunma

·

3 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nurgül Demiray