Gönderi

152 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 14 hours
Sema Kaygusuz'u pırıl pırıl hikâyeleriyle tanıyalı herhalde 7-8 sene olmuştur. Sandık Lekesi'ni sahilde, etraf çocuk sesleriyle dolu, bir yandan da bir şeyler içerek okuduğumu hatırlıyorum. Beni ilk çarpan elbette üslûbuydu; dil kullanımı, şiirsel anlatımı hemen etkilemişti beni. Yazarın romanlarını okumadım, 'Yere Düşen Dualar' ilk romanıydı, yalnızca ilk kısmını okuyabildim, ikinci kısımda, yani anlatımının daha soyut olduğu kısımda dayanamamış ve bırakmıştım. Seneler sonra ikinci kez bir romanını okuyorum Kaygusuz'un ve bitirmeyi başarsam bile anlayabildiğimi sanmıyorum, anlayabildiğim kadarıysa beni çok etkilemedi açıkçası. İnternette romanla ilgili yazılan yazılara, eleştirilere baktığımda, ülkenin kendi kirlenmişliğiyle hesaplaşamamasını, herşeyi kirletenlerin ve bütün kirliliklerde payı olanların özeleştiri yapamamasına bağlayan bir manası olduğunun söylendiğini gördüm. Barbar ve onun kahkahası buydu: kabalık, kötülük, basitlik, sığlık, değerler karşısında kendi değersizliğini başa kakan ve bunun yegâne anlam ve hakikat olduğunu savunanların kahkahası. Bunu okumuş olmasam ben düşünemezdim açıkçası. Beni rahatsız eden şey, yazarın karakterlerini kendisi gibi konuşmak ve söylemek yerine kendi düşüncelerini söyleyecek şekilde kullanması oldu. Bu bana göre gerçekliğini zedeliyor eserin. Sema Kaygusuz, kitabında hem çok sade hem de ağdalı dahi diyebileceğim daha kapalı bir dili bir arada kullanıyor. bazı karakterlerimizin konuşmaları 'edebiyat' kokuyor, oysa bu konuşmaları bu şekilde yapabilmeleri mümkün değil bu karakterlerin. Bazı yerlerde, dil yalın bir şekilde, olup biteni olduğu gibi anlatırken, bazı kısımlarda, özellikle diyalogların bazılarında karmaşıklaşıyor, bu kısımlarda konuşanlar sanki karakterler değil de yazarın kendisi oluyor. Örneğin iki garson arasındaki sohbetin içeriği gerçekliği bozuyor, aynı şekilde iki sevgili ismail ve Melih arasındaki gerginliği yansıtan bütün diyaloglar da öyle. Bu elbette benim kitabı doğru anlayamamamdan da kaynaklı olabilir, ama en başından beri metnin bana çekici gelmediğini, bu yüzden belki de daha yüzeysel bir okuma yaptığımı da söyleyebilirim. Kitabı zor okumaları sevenlere ve gerçek Sema Kaygusuz sevenlere önerebilirim. Bana gelince; ben gidiyorum, bir kez daha Çehov'a dönüyorum.
Barbarın Kahkahası
Barbarın KahkahasıSema Kaygusuz · Metis Yayınları · 20201,852 okunma
·
147 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.