Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

144 syf.
10/10 puan verdi
Tonguç, hepimizi açık dille uyarıyordu; "Aydınlardan, kendi çocuğunun cahil bırakılmasına razı olan bir kişi çıkar mı? Milletin çocukları okumaya gelince, niçin aynı heyecanı ve titizliği göstermiyoruz?" derdi. (Melih Cevdet ANDAY) Köy Enstitüleri gayriresmi olarak 1946'da Demokrat Parti'nin kurulması ile resmi olarak da 1954 yılında kapatıldı. Aradan 66 yıl geçti. Bu 66 yılda bilinçli olarak uçuruma sürüklenen eğitim sisteminin enkazının önemli sonuçlarından biri: Okumayan, sorgulamayan her şeyi olduğu gibi kabul eden ezberci sistem mağduru öğrenciler oldu. Kitap okunmayan bir ülkede kitap basılmaz. Aşk, macera-serüven kısaca popüler olan sonrasında da yerli ve yabancı klasiklere sıkışan bu okuma alışkanlığını kıramayan toplumlarda Araştırma-inceleme, Sosyoloji, Eğitim vb. Alternatif türlerdeki kitapların birinci baskıda kalması ve yeniden basılmamasının utancını kendi içinde kim duyuyor? Artık Kürk Mantolu Madonna'nın ötesini görmenin zamanı gelmedi mi? Rauf İnan ve Hıfzı Veldet Velidedeoğlu Köy Enstitülerinin kapatılmasının Atatürk Devrimleri karşıtlarınca başlatılan bir karşı devrim hareketi olduğunu söylemişlerdi. Çünkü Cumhuriyet devriminin en büyük eserlerinden biriydi Köy Enstitüleri ama bunun öncesi var Köy Enstitüleri 1940 yılında kurulmuştur. Atatürk bunu göremedi ama Enstitülerin ilk kurucusu Eğitmen kurslarının açılış emrini veren Atatürk'tür. Daha sonra Tonguç ile beraber Eğitmen kursları Enstitülere doğru evrilecektir. Bu ilerici hamleye ve Atatürk'ün devrimini devam ettiren en büyük insan olan Tonguç'a olan nefret ile beraber adım atan karşı devrimciler ülkeyi karanlığa boğmuşlardır. Atatürk Cumhuriyet'in kuruluş tarihinden itibaren eğitim meselesini gündemde tutmuştu. 1924 yılında Çağdaş bir eğitim metodu için araştırmalar yaptırmaya başladı ve fikir süren herkesi dinlemiş lakin 1935'e kadar idealindeki laik ve çağdaş eğitim örgütüne yaklaşan bir fikir bulamamıştı. 1935 yılına kadar da öğretmen yetiştirme yöntemlerinde ve eğitim sisteminde bocalamalar yaşandı. Getirilen yabancı uzmanların önerileri de ülkenin gerçek koşullarına uygun olmadığı için uygulanamamıştı. Savaştan çıkan bir ve nüfusunun büyük çoğunluğu kırsalda yaşayan bir ülke için Avrupa modelleri pek uygun olmuyor bunu gerçekleştirmek için yeterli koşullar sağlanamıyordu. Dönüm noktası: 1935 yılında CHP'nin yetkili üyelerinden biri olan ve eski İzmir Öğretmen Okulu Müdürü Nafi Atıf Kansu Tonguç'u çok iyi tanıyor, çalışkanlığını ve azmini biliyordu. Dönemin Eğitim Bakanı olan Saffet Arıkan'a da Tonguç'u önerdi. Saffet Arıkan ise büyük umutlarla o koltuğa getirilmiş ve Atatürk'ün beklentisini boşa çıkarmamak için elinden geleni yapmaya çalışmaktadır. Öneriler arasından İsmail Hakkı Tonguç seçilir ve vekaleten İlköğretim Genel Müdürlüğüne getirilir. Atatürk'ün işaret ettiği noktaya Saffet Arıkan'ı da arkasına alarak ilermek için adımlar başlar. Tonguç raporlar hazırlamak için yurt içi gezilere başlarken bu esnada 1934 yılında Eğitmen Kurslarının açılma fikri ileri sürülür. Saffet Arıkan Atatürk'e: "-Paşam elimde bol para var, fakat maalesef eleman yok" Büyük dahi sanki böyle bir soru karşısında kalacağını evvelden biliyormuş gibi, derhal ve duraksamadan şu cevabı verdiler. Müsterih ol Saffet, bunun da bir çaresi vardır. Türk Ordusunun bilhassa Cumhuriyet sonrası ordusunun yetiştirdiği çavuşlardan bu hususta pekala istifade edilebilir. Yüzlerce er arasında zekalarıyla sivrilmiş olması gereken bu erler kısa süreli kurslarla bu iş için yararlı elemanlar haline kolayca gelebilirler ve bunlar (Eğitmen Kursu) diyebiliriz." (SF 19) Elde fazla öğretmen olmadığı için nüfusu az olan köylere gönderilecek olan Eğitmenlerin eğitimi bu şekilde başlamıştır. Tarihler bu esnada 1936 idi ve Tonguç bu geçici çözümün yarattığı boşluktan istifade ederek raporlarını temize çeker ve "Köyde Eğitim" adlı eserini yayımlar bu eserinde yedi bölgeden köyler incelenmiş, köy tipleri örnekleri, Köy Eğitmenleri inceleme planları yer almıştır. Yine 1938 yılında Canlandırılacak Köy kitabını 61 il, 305 ilçe ve 9.150 köyü gördükten sonra bu kitabı yazmıştır. 4.210 kişiden yazılı cevap almış, ayrıca 456 vesika incelemiş, 112 kitap gözden geçirmiştir. Tonguç hem teorik hem pratik açısından kendini hazırlamıştı. Raporlarını sundu. Artık Eğitmen Kurslarının yerini Enstitüler'e bırakma zamanı gelmiş ve Saffet Arıkan'ın yerine gelen Hasan Ali Yücel ile beraber 17 Nisan 1940 tarihinde 3803 numaralı kanun ile Köy Enstitüleri resmen kurulur. Galip Candoğan İvriz Köy Enstitüsü mezunudur. Köy Enstitülerinde de öğretmenlik yapmıştır. Bu eseri Köy Enstitüleri sistemini ele almış ve kaynak eserler, isimler ile destekleyerek 145 sayfalık eserle genel bir çerçeve çizerek kaliteli bir araştırma-inceleme eseri ortaya çıkarmıştır. Bu eser Dikili Belediyesi tarafından basılmıştır. Gönül isterdi ki bu kitaplar büyük Yayınevleri tarafından basılıp dağıtılsın. Lakin bunu yakın zamanda göremeyeceğiz. Bu kitabın anlattığı çok şey var madde madde enstitüler işlenmiş lakin hepsini buraya aktarma olanağımız yok alıntıladığım bazı bölümlere yer vererek bitireceğim. Ara ara güncellediğim Köy Enstitüleri üzerine Kaynak eserler listesini de buraya bırakıyorum: #60327475 Köy Enstitülü Öğrencilerin Kazandıkları Değerler: - Enstitü öğrencisi, kendi çıkarlarını ulusun çıkarlarından üstün tutmaz, tutanlardan hoşlanmaz. Başkalarına zararlı olmaktan çekinir, bu yola sapmayı asla istemez. Başarılı insanları sever, bir asalak gibi başkalarının sırtında yaşamak isteyenlerden tiksinir. - Enstitülü gençler, yalnız kendi çalışmalarına güvenir ve dayanırlar, yapacakları işlerde başkalarını aracı olarak kullanmak isteği duymazlar. Yaratıcı çalışmalarına güvenirler, okumayı, kendi kendini yetiştirmeyi ana görevi sayarlar. Açık yürekli olmayı ve mertliği ilke bilirler. .... Genel olarak Köy Enstitüleri: #94346713 Enstitülerde Eğitim Metodu: #94623559 Enstitülerde verilen dersler: #94512406 Haftalık Dinlenme Günleri: #94514392 Hasan Ali Yücel'e göre Tonguç: "Düşman eline geçmiş yurdundan göçtüğü anavatanda hayatının yarım asrında yaptığı tek iş; okumak, okutmak ve okuyup okutacakları yetiştirmek olmuştu. Saffet Arıkan'ın anlayışından istifade ederek giriştiği "eğitmen yetiştirme denemesiyle benim Bakanlığımda ilköğretim meselesini toptan çözmek için düşündüklerimizi gerçekleştirmede onun gösterdiği özveri, gayret, işlerin arkasını yılmadan kovalama, kim ne şekilde taşlarsa taşlasın, Tonguç'u Milli Eğitim Bakanları unutup gidecekler, fakat Tonguç kalacaktır."
Köy Enstitüleri Sistemi ve Çağdaş Eğitim
Köy Enstitüleri Sistemi ve Çağdaş EğitimGalip Candoğan · Dikili Belediyesi Kültür Yayınları · 19932 okunma
··
432 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.