Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ho Ho Ho!
“Amirim, bu şahsı sokağa çıkma yasağı varken dışarıda yakaladık. Üzerinden kimliği çıkmadı. Yanında şüpheli bir de paket taşıyordu. Mukavemet etmeye kalkınca da aldık getirdik.” “He, ne?” “Amirim, bu şahsı…” “Onu anladım olm, zaten yılbaşı gününe nöbet kilitlenmiş, kafam kazan gibi, bir de bu eksikti. Getirin bakiim şu herifi!” “Geç lan içeri, amirim seni bekliyor.” “Bana karşı saygılı olun lütfen.” “Konuşma lan! Amirim adam bu!” … “Gel bakalım, geç otur kırmızılı.” “Kırmızılı mı?” “Renk körü müsün? Üzerindeki ne renk?” “Beni tanımadınız mı?” “Bönö tönömödönöz mö?” “Hiç yakışıyor mu koskoca başkomisere böyle taklitler yapmak?” “Ulan KIRMIZILI! Esas sana yakışıyor mu bu yaşta sirk palyaçosu gibi gezmek?” “Sirk palyaçosu mu?” “Sen Karadenizli misin?” “Neden sordunuz?” “Soruya soruyla karşılık veriyorsun da.” “Yoo değilim.” “Hayret bu sefer soru sormadın karşılık olarak, doğrudan cevap verdin.” “Ne demek istiyorsunuz? Anlamıyorum sizi.” “Hah yine sordun soruyu ama aldın mı, öhöm, neyse. Sen şu uyum süreci falan filan diye yasaklananlara dua et. Kemikkıran Başkomiser dönemine düşseydin alırdın nasibini.” “Nasibim derken?” “Boruyu yani.” “Ne borusu?” “Ehh, yeter bu kadar muhabbet, köy kahvesi mi lan burası!” “Değil.” “Değil başkomiserim, diyeceksin.” “Değil başkomiserim.” “Aferin Kırmızılı. Önce adını soyadını söyle, sonra da sokağa çıkma yasağı varken dışarda ne bok aradığını anlat bize.” “Başkomiserim, beni gerçekten tanımadınız sanırım. Ben Noel Babayım.” “Ahaha, demek Noel Babasın. Memnun oldum Noel Baba. Ben de 3 çocuk babasıyım. Reisin gazına gelip yaptık sonuncuyu ya neyse.” “Ne güzel efendim, ben onlara da hediyeler veririm.” “Bu kadar şaka yeter. Arif gel olm, arkadaşın ifadesini yaz.” … “Adın soyadın? “Santa Claus. Nikola da derler.” “Nikola mı? Ulan yoksa sen Rus ajanı mısın?” “Benim herhangi bir milliyetim yok. Her millettenim.” “Komünist bu kesin amirim.” “Arif, sus ve klavyene bakmaya devam et.” … “Ülkemize nasıl giriş yaptın?” “Uçarak.” “Hangi havayolu ile geldin?” “Havayolu mu? Havayolu ile gelmedim, geyiklerimle geldim.” “Lan yürü git, hâlâ geyik diyor. Amirim bu…” “Arif sus evladım.” “Gerçekten geyiklerimle geldim başkomiserim.” “Bu kadar geyik muhabbeti yeter. Nerelisin?” “Demreliyim.” “Demre neredeydi lan?” “Amirim Antalya’ya bağlıydı. Benim dayıoğlu orada…” “Arif sus güzel evladım. Demek Antalya’ya bağlı ha. Çok şüpheli.” “Neden şüpheli olsun efendim? Demreli olmak şüphe çekici bir şey mi?” “Bir kere adın Ruslara benziyor, bu bir. Rusların ne arzusu vardır? Sıcak denizlere inme arzusu, bu da iki. Demre nerede? Antalya’da. Antalya ne? Sıcak. Bu da üç.” “Amirim dört değil mi?” “Üç!” “Amirim, ‘Demre nerede, Antalya’da, bu da üç’ demeniz daha doğru (Başkomiser, Arif’e küfür eder gibi bakınca) olabilir diye düşünmüştüm bir an için ancak sizin omzunuzdaki yıldızlar buna engel oldu neyse ki.” “Aferin Arifçim. Neyse, nerede kalmıştık. Rusların sıcak denizlere inme arzusu var ve sen de Demrelisin. İyi ezberlemişsin ama ben yutmam bu numaraları Nail!” “Nail de kim?” “Kod adın falan yok mu senin? Nail falan diyorlardır sana. Türkçeyi de hepimizden iyi öğrenmişsin, maşallah!” “Yani bu şimdi bir öykü olduğu için…” “Demreli Nail, sen madem Noel Babasın, sakalın nerede?” “Şimdi şöyle oldu. Ben onu kestim. Çünkü bu virüs nedeniyle geyiklere bile maske taktım. Benim sakalda maske durmadığı için, önce kısaltmıştım da sonra da kestim.” “Aferin Nail, örgüt iyi ezberletmiş sana bunları.” “Ne örgütü?” “Ne bileyim ben ne örgütü, sen anlat.” “Amirim şu paket de çok şüpheli duruyor. Gerçi bu içinde oyuncak var dedi ama.” “Paket mi? Ulan şüpheli paketi getirip odanın ortasına mı bıraktınız hayvan oğlum!?” “Başkomiserim müsaade ederseniz, ben açayım size içinde gerçekten oyuncak olup olmadığını görün.” “Lan sen canlı bomba mısın yoksa?” “Amirim paketin içinden tik tak sesi gelmiyor.” “Arif evladım sabrımı sınıyorsun bu akşam. Yeni yıla nasıl girersen öyle gidermiş derler. Sınama bence.” “Amirim bu paketi açmış bile!” “Başkomiserim bu üç güzel oyuncağı yavrularınıza götürün. Benden olamayacak belki ama sizden güzel bir hediye olsun.” “Anaa, gerçekten Noel Babaymış lan bu!” … “Amirim.” “He?” “Biz şimdi bu adamı saldık.” “Evet, saldık.” “Başımıza bir iş gelmesin amirim.” “Lan olm sen bu kafayla zor terfi edersin. Karakola gerçekten Noel Baba geldi deseydik de, hepimizi Bakırköy’e mi gönderselerdi?” “Bakırköy Karakolu mu amirim?” “Hayır Arif. Adın gibi arif bir insan olamadığın için bunu da açıklamak zorunda kalıyorum. Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine!”
··
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.