Gönderi

118 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 3 days
İdam çözüm müdür?
Victor Hugo 19. yüzyılda yaşamış, Sefiller romanı ile ön plana çıkmış, romantizm akımını benimsemiş Fransız bir yazardır. Victor Hugo'nun kitapları: Sefiller, Bir İdam Mahkumunun Son Günü, Notre Dame'ın Kamburu, Deniz İşçileri, Nişanlıya Mektuplar... Romantizm akımı nedir? Romantizm akımı, klasisizm akımına tepki olarak doğmuştur. J. J. Rousseau bu akımın temellerini atmıştır. Romantizmin ilkeleri Victor Hugo'nun Cromwell adlı dramının ön sözünde, Romantizmin klasisizme üstünlüğü ise yine Victor Hugo'nun Hernani dramıyla ortaya konulmuştur. Duygu, hayal ve coşku önemlidir. Kahramanlar tek yönlüdür. Zıtlıklar vardır. Yazarlar kişiliklerini gizlemezler. Rastlantılara sıkça yer verilir. Her sınıftan insan konu edinilir. Tipler klasisizmdeki gibi soyut değildir. Din duygusu önemlidir ve karakterler genelde dindardır. Doğa önem kazanmıştır. Çağdaş edebiyatlar örnek alınmıştır. Kişiler sosyal çevreleri ile ele alınmıştır. Bireyin değil toplumun düzeltilmesi amaçlanır. Toplum için sanat ilkesi benimsenmiştir. Romantikler günlük konuşma dilini benimsemişlerdir. Tiyatroda dramı tercih etmiş ve üç birlik kuralına uymuşlardır. Kitaba ve dönemine dönecek olursak bazı insanlar bu dönemde idam edilirken ortaya feci görüntüler çıkmıştır. Giyotin bazen kısa bir süre içinde mahkûmu öldürememiş ve bu insanlar acı içinde kıvranmışlardır. Tabii unutmadan, bunları izleyen bir de halk vardır. İdamlar halka açık alanda yapılır ki herkes örnek alsın ve korkup yapamasın. Fakat bu insanlar idam edilen kişiyi zevkle izlerler. Ne fena! Ben kitabı okurken aynı zamanda Şahsiyet dizisini izliyordum. Şahsiyet dizisinden kısaca bahsetmek gerekirse dizi alzheimer olduğunu öğrenen bir adamın nasıl olsa her şeyi unututacağını anlayarak bozuk adalet düzenini düzeltmek için cinayetlere başlaması ile şekillenir. (Diziyi bitirmedim henüz.) Bir İdam Mahkumunun Son Günü kitabında ise idam kararı alınan ve geriye tek bir günü kalan, arkasında yaralı bir anne, bir kadın ve bir kız çocuğu bırakacak bir adamın hikayesi anlatılır. Kitabı okurken bir yandan adalet için birini öldüren Agah Bey ve kitabımızdaki karakter arasında sürekli gel-gitler yaşadım. Victor Hugo bu kitabında bizlere idam cezasının aslında yanlış bir adaleti sağlama yöntemi olduğunu söylüyor. Bir adamı öldürdüğünüzde sadece onu değil çevresindeki birçok insanı öldürmüş olursunuz. Baba sevgisinden mahrum kalacak bir çocuk, dul bir kadın, gözü yaşlı bir anne ve daha birçok kişiyi öldürmüş olursunuz. Bir insan nasıl bir suç işlemiş olursa olsun ona ölüm cezası vermek biz insanların işi değildir, bu Tanrı'nın işidir. Evet evet, suçu ne kadar ağır olursa olsun. Örneğin bir kadına tecavüz eden ya da suçsuz birini öldüren kişi öldürüldüğünde adalet yerini bulmuş mu oluyor? Elbette hayır. Bu kişinin zindanda kalması ile ölmesi arasında nasıl bir fark var? Her ikisinde insanlardan ayrı, onlara zarar veremeyecek bir noktada değil mi? Yoksa zindanlarınızın güvenilirliğinden mi emin değilsiniz? "Ama bu insan yaşamayı hak etmiyor." diye düşünenler olacaktır elbet. Peki, buna kim karar veriyor? Bir insanın yaşayıp yaşamaması gerektiğine bir insan ne hakla karar verebiliyor? Çok büyük bir suç işlemiş birini düşünün. Onu öldürmeniz ne işinize yarayacak? Onu ortadan kaldırınca adalet sağlanmış ve toplum düzeni raylarına oturmuş mu olacak? Hayır, belki biraz vicdan rahatlatmaca. İşte büyük suçlu öldü. Geride küçücük bir çocuk. Babasını bile tanımıyor. Diğer yaşıtları babalarından bahsedip gülerek anlatırken o bu hissi hiçbir zaman bilemeyecek. Ona kim masallar anlatacak, onun kim yanında olacak? İncelemenin başında Şahsiyet dizisinden bahsetmiştim. Kitabı okurken şunu sordum kendime "Eğer toplum düzeni ya da adalet kanunlar tarafından sağlanamıyorsa ve bu insanları bir zindana koyup onların suç işlemesine engel olmak için bir yol yoksa bir insanı öldürmek adaletli sayılabilir mi?" Ben idamın ya da katı cezaların adaleti sağladığına inanmıyorum. Ahlak dışı bir durumu sırf ceza almamak için yapıyorsa insanlar orada bir sorun var demektir. Bu insanlar psikolojideki gelenek öncesi düzeyde takılı kalmışlardır ve bu korkunçtur. İnsanlara çocukluktan itibaren iyi bir eğitim, özellikle ahlaki eğitim verilirse bu durum ancak düzelebilir. Başka türlü hiçbir ceza insanların suç işlemesinin önüne geçemez. Okumanızı mutlaka önerdiğim bir kitap. Bitmesin istedim. İyi okumalar.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121.3k okunma
·
40 views
Elif okurunun profil resmi
Dizi ile beraber kitabı yorumlamıştım bir nevi. An itibarıyla dizi de bitti. Zaten fazla dizi film izleyen biri değilim ama bu dizi uzun süredir izlediğim en iyi diziydi. 2018 yılında çıkmıştı dizi, hatırlıyorum. O zaman bizim evimizde internet yoktu. İzlemeyi çok istiyor ama bir türlü izleyemiyordum. Tüm arkadaşlarıma öneriyordum ama izlemiyorlardı. Sonra Haluk Bilginer bu diziyle ödül alınca herkes izlemeye başladı diziyi. Şimdi gidip Başak Kablan'ın dizi videosunu izleyeceğim. Hakan Günday'ı uzun süredir okumak istiyordum ama pandeminin ilk zamanları çok kitap aldım diye bitmemişti elimdekiler. 2021'de mutlaka okuyacağım. Harika bir diziydi. Harika!
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.