Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

425 syf.
8/10 puan verdi
Selamlar. :) Meredith Gentry serisinin ikinci kitap incelemesiyle geldim, kimse bu konuda bir şey yazmamış çok yazık. Öncelikle bu seriyi neden bu kadar uzun süre beklettim ben de bilmiyorum. yazarın Anita Blake serisindeki haremden artık bıktığım için biraz ara vermek mi istedim yoksa Anita batağına düştük ne olursa olsun okuyoruz bari bir de buna bulaşmayalım mı dedim bilmiyorum. Belki de ikisi de. Çünkü kalemini, kurgularını, anlatımını ve karakterlerini çok sevdiğim bir yazar olsa da Hamilton abla yetişkin yazmak konusunda bence nirvana falan edebiyat dünyasında. Bu da kitaplarını okumaya başlamadan önce insanı bir miktar geriyor, endişelendiriyor. Hatta bana çoğu noktada ‘yeter ama ya bu kadar da olmaz ama’ dedirtiyor ama edebiyat dünyasında orta yol yok. Ya aptal ergenleri okuyacaksın, ya azgın yetişkinleri... Yabancı yazar olup da bu derece olmasa da rahibe teresa gibi karakterler yazan tek bir yazar yok. Ne yazık ki... Sarah J Maas Sis ve Öfke sarayı da bundan pek farklı değil. Aynı tarz iki seri bunlar. Tek fark Meredith Gentry’i yetişkinler okuyor Sis ve Öfke Sarayı’nı 14 yaş üstü grup. Bence diğerinin durumu daha kötü... Neyse kitaba dönelim. İlk kitap kadar aksiyonlu ve heyecanlı değildi. Ama seri kötüye gidiyor göstergesi değil bu. Bence bir geçiş kitabıydı ve karakterler, dünya yerli yerine oturtuldu. Bir temel atıldı bundan sonra olaylar aralıksız gelecek. Özellikle o final beni çok heyecanlandırdı, güçlü karakterler okumayı severim. Tahmin ettiğim şey gerçekleşti ve sonrasında olacakları merakla beklemedeyim. Anita Blake serisinde Anita’nın haremindeki kimseyi sevememiştim ben. Kurabiye canavarı dövmeli psikopat Haven’ı seviyordum sizlere ömür oldu. Richard tripli imam moduyla beni kendinden soğutmuştu, JC bana fazla nahif geliyordu falan filan. Bu seride Rhys, Doyle ve Buz’u gerçekten sevdim, buna hayret ettim. Sanırım yazarı okuya okuya artık tarzını kabullendim. Bunun yazdığı kızlar da böyle geniş kalpli işte. Ne yapalım, milletin kalbi dört odayken Merry ve Anita’nınki ak saray gibi bin odalı. Zor olsa da alışıyorsun. Alışamayanlar da böyle serinin puanlarını bir vere vere dibe çekiyor. Hayır sizin ayıla bayıla okuduğunuz kendilerini döven, emirler veren, yasaklar koyan, psikolojik şiddet uygulayan adamlara ayılıp bayılan kızlar çok normal çünkü değil mi? Bu yorum nereye gidiyor bilmiyorum. Kitabı anlatacaktım her telden çaldım. Anlatacak çok olay yok zaten. Bir kulüpte öldürülen bir sürü insanın gizemini çözmeye çalışırken bir yandan saray entrikaları, taht mücadelesi, politika, kovalamaca ve eski tanrılar... Bana göre özgün ve kararlı bir dinamiğe sahip hikaye. Merak ediyorum diğer kitapları da. En yakın zamanda (umarım az sonra başlamam) devam kitabını okuyacağım. Şu an karşımda göz kırpıyor bana.
Ay Işığının Dokunuşu
Ay Işığının DokunuşuLaurell K. Hamilton · Artemis Yayınları · 201858 okunma
·1 alıntı·
128 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.