Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sizce klasikler ne zaman okunmalı ?
HAZIRSANIZ BAŞLAYALIM Bazen okumaya klâsiklerle başlasam; hayatı, iyi ve kötüyü, savaşı ve barışı, siyaseti, siyasetçileri, tanrıyı, tanrının varlığını ve yokluğunu ya da tanrının var olup olmadığını artık sorgulamamayı daha erken öğrenebilir miydim diye merak ediyorum. Kimi zaman çok geç kaldığımı düşünsem de en son yaşımın tam kıvamında okuduğum kararına varıyorum. Tabi arada tekrar başa sardığım oluyor. Bu bendeki her şeye geç kalmışlık hissi yüzünden. Belki siz büyümeye klâsiklerle başladınız. Ama bence onlarla başlamanıza ve büyümenize çevrenizin de katkısı olmuştur. Yani siz zaten olmak üzeresinizdir. "Benim hayatım roman"cılar yoksa etrafınızda bu mümkün olabilir. Aslında ben de klâsik bir romanla başladım okumaya. Üzerinde hiç düşünmeden, durup dinlenmeden dümdüz okumuştum. Siyasi diyalogların, savaşların olduğu ve karakterin kendiyle uzun uzun sohbet ettiği kısımlar beni sıkmıştı. Olayları kaçırma düşüncesi olmasaydı emin olun o sıkıcı gelen yerleri atlayarak okumayı tercih ederdim. Çünkü algım ve okuma birikimim derinliğini anlayabilecek durumda değildi. Ne siyasi bir görüşüm ne de inancım vardı. Hele sınıflandırmaları hiç duymamıştım. Yine de çok sevmiştim ama uzun bir süre tekrardan klasik bir eser okuyamadım. Psikoloji ve felsefe kitaplarıyla devam ettim okumaya. Sonra siyasi kitaplar, polisiye romanlar vs. Okulum, çevrem, yaşım, yaşantılarım karar verdi ne okuyacağıma. Ama bir türlü klasiklere hazır hissedemedim kendimi. Herhalde hala gençtim daha öğreneceğim çok şey vardı.Henüz olgunlaşmamışken klâsikleri okumak haksızlık olurdu.Ailenizi, arkadaşlarınızı, çevrenizdeki varlıkları henüz anlayamamışken Tolstoy'u anlamak mümkün olabilir miydi? Hele bir de Dostoyevski? Yok artık! Çıraklık dönemlerinizde bunu başarabildiyseniz kocaman bir alkış.👏🏿👏🏿 Kendimi hazır hissettiğimde 30'lu yaşlarıma gelmek üzereydim. Öncesinde yeteri kadar okuyup iyice ısınmıştım. Zihnimi ıslah ettim. Artık kitaplıktaki klâsiklere korkuyla değil iştahla bakıyorum. Kalınlığı diğer kitaplardan farklı değil ama her satırındaki ağırlığı hissedebiliyorum. Yine de "Sil baştan yaşama şansım olsaydı eğer"( Jorge Luis Borges- Anlar şiiri), Okumaya klâsiklerle başlardım. İşte bu bendeki geç kalmışlık hissi...
··
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.