Gönderi

152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Okunması hem keyifli hem de gerekli; çocuk, genç veya yetişkin herkesin kolaylıkla okuyup anlayışı ölçüsünde önemli sonuçlar çıkarabileceği bir eser. Ciltlerle tarih kitabının yapacağı etkili yüz küsür sayfada muazzam bir biçimde gerçekleştiriyor. İnsanı, hayattaki acıları, umutları, başarının verdiği mutluluğu; sonrasında hayal kırıklığını, ihaneti, zaafları ve çaresizliği bu kadar yalın şekilde aktarabilmenin oldukça güç olduğunu düşünüyorum. Yazar bu güçlüğü başarmakla kalmamış, bunlar üzerinden parmakla gösterilen siyasi ve toplumsal bir eleştiriyi de gerçekleştirmiş. Sosyalizm'in o günkü pratiğinin ve Stalin'in eleştirisi olması yönüyle kitabı sınırlamamak gerekir. Çok daha fazlasını hissetmek mümkün. Tarihin her devrinde birebir olmasa da benzer, iri ufaklı olayların yaşanmış veya yaşanacak olması muhtemel. Her coğrafyadan insan kendinden ve kendi siyasi tarihinden bir şeyler bulabilir. Ben de Türkiye'de yaşayan bir insan olarak çoğu yerde kendi ülkemi hatırlamadan edemedim. Bu kadar da benzerlik olmaz, dediğim üç yer gözüme çarptı. "...Squealer, pazar sabahları, ayağıyla tuttuğu uzun bir kağıt parçasından birtakım rakamlar okuyarak çeşitli gıda maddelerinin üretiminin yüzde iki yüz, yüzde üç yüz, yüzde beş yüz arttığını açıklıyordu. Hayvanlar, Ayaklanma'dan önceki koşulları artık doğru dürüst anımsamadıklarından, ona inanmamak için bir neden göremiyorlardı. Ama gene de, öyle günler oluyordu ki, daha az rakam dinleyip daha çok yemek yiyeceğimiz günleri ne zaman göreceğiz, diye düşünmeden edemiyorlardı." "Kazanılan her başarının, her sevindirici olayın Napoleon'a mal edilmesi artık alışkanlık olmuştu. Bir tavuğun başka bir tavuğa, "Önderimiz Napoleon Yoldaş olmasaydı, altı günde beş yumurta yumurtlayamazdım." dediği; gölden su içmekte olan iki ineğin, "Napoleon Yoldaş'ın önderliği olmasaydı, gölün suyu bu kadar tatlı olur muydu?" diye bağırdığı bile duyulmuştu. "Kuşkusuz, şimdilik, tayınları yeniden ayarlamak zorunda kalmışlardı ( Squealer, hiçbir zaman "kısıntı" sözcüğünü kullanmıyor, "yeniden ayarlama" demeyi yeğliyordu.)..." (Bkz. Zam değil güncelleme) Yaptığım bu üç alıntı ve başta ortak olunan sonra bütün kötülüklerin anası haline gelen "Snowball" gibi karakterin oluşu, kitabın 2020 yılı Türkiye atmosferinde yazıldığı hissettiriyor. Ülkenin son yirmi yıllık değişimine şahit olmuş biri olarak "Bu da olmaz; yazar çok abartmış, çok aşırı karikatürize etmiş." diyebileceğim hiçbir kısım yok. Bu kitap aynı zamanda Türkiye'nin de gerçeğidir.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020249bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.