Türk Edebiyatı Dergisi - Sayı 408
editör yazısı
HASBIHAL
Sevgili Türk Edebiyatı okuyucuları,
Bildiğiniz gibi, 2007 yılı UNESCO tarafından bütün dünyada doğumunun 800. yılı dolayısıyla "Mevlânâ Yılı" olarak ilan edildi. Büyük sufi, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkede sempozyumlar, sergiler, konserlerle anılıyor. Bu arada önemli yayınlar da yapıldı. Biz de Türk Edebiyatı olarak bu büyük yıldönümüne küçük bir katkıda bulunmak istedik ve Mevlevîliğin hayatımızdaki ve kültürümüzdeki yerini ortaya koyan yazıların ağırlık taşıdığı bir özel sayı hazırladık. Elinizdeki sayıda, Kırkambar'daki birkaç yazı ve haber dışında bütün metinler "Mevlânâ ve Mevlevîlik Kültürü" üzerinedir.
Özel sayımızın röportaj konuğu Ekrem Işın. İstanbul odaklı olarak tekke ve tarikatler hakkında çok önemli çalışmalar yapan https://1000kitap.com/yazar/Ekrem-Isin 'ın uzun zamandır Yenikapı Mevlevîhanesi'yle ilgilendiğini ve bir monografi hazırladığını biliyoruz. İstanbul'un en büyük Mevlevihanesi olan ve bu tarikati İstanbul kültürünün ayrılmaz bir parçası hâline getiren Yenikapı Mevlevihanesi, yakın zamanlara kadar tam bir harabe halindeydi. Vakıflar Genel Müdürlüğü, bu Mevlevîhaneyi çok incelikli bir restorasyon ve rekonstrüksiyonla bir külliye olarak ayağa kaldırdı. Şu günlerde selamlık dairesi, hücreleri, semahanesi, meşkhanesi, matbah-ı şerifi, şerbethanesi, hamuşanı, temelleri ortaya çıkarılan ve yakında eski şeklinde yeniden inşa edilecek olan harem dairesiyle eksiksiz bir Mevlevihane ortaya çıkmış bulunuyor. Arkadaşımız İlyas Dirin, önümüzdeki günlerde bir Mevlevi Kültürü Müzesi ve Kültür Merkezi olarak hizmete açılacak bu Mevlevihane hakkında Ekrem Işın'ın bilgisine başvurdu. Bu röportajı ilgiyle okuyacağınızdan eminiz.
Röportajı
Muhterem Yüceyılmaz 'ın bizi alıp Mevlânâ'nın Konya'sına götürdüğü "Kilden Tuğlalar Yapmak" hikâyesi, onu Mehmet Narlı 'nın modern yeni şiirinde Mevlânâ'nın izlerini takip ettiği yazısı takip ediyor. Genç bir akademisyen olan Ozan Yılmaz, "Mevlânâ Eşiğinden Devletin Zirvesine" yürüyen bir Mevlevi ailesini, Keçecizâdeleri ele aldı. Hülya Atakan'ın "Alâeddin Tepesi'nde Günbatımı" adlı zarif denemesini de beğeneceksiniz. Ağustos sayımızın röportaj konuğu olan Prof. Dr.
Cihan Okuyucu ise, genel okuyucunun daha çok Mesnevi tercümesiyle bildiği
Mustafa Kara 'nın yazılarını da severek okuyacağınızdan eminim.
Bir de özel bölümümüz var: "Mevlânâ ve Batı". Bilindiği gibi Mevlânâ, Avrupa'da https://1000kitap.com/yazar/j-von-hammer-purgstall 'ın 1818 yılında yayımlanan Geçchicte der schönen Redekünste Persiens adlı eserindeki tercümelerle tanınmıştı. Bu tercümelerden derin bir biçimde etkilenen ilk Batılı şair Friedrich Rückert oldu. Hasan Akay ve İlyas Öztürk, Alman edebiyatının en büyük şairlerinden biri olan Rückert'in "Celâleddin Gazelleri"ni tercüme ettiler. Özel bölümümüzde bu gazellerden bazılarını okuyacaksınız. Fazla yerimiz olmadığı için bütün gazellerin Almancasını veremedik.
Rainer Maria Rilke de Alman edebiyatının en büyük şairlerinden biridir ve Mevlânâ hayranıdır.
Duino Ağıtları şairinin Mevlânâ ile ilişkisini de önce ki sayılarımızda birçok yazısını okuduğumuz Senail Özkan yazdı. Tasavvuf ve Mevlânâ üzerine yazdığı kitaplarla dünyaca tanınmış bir müsteşrik olan
Annemarie Schimmel de "Garbın Mevlânâ Görüşü" başlıklı yazısın da, Mevlânâ'nın Batı'da nasıl tanındığını anlatıyor. 1954 yılında Ankara İlahiyat Fakültesi Dergisi'nde yayımlanan bu yazı Türkçe yazılmıştır. Bir Fransız aristokrat ailesinin kızı ve Müslüman olan
Eva de Vitray-Meyerovitch Rûmi et le soufisme (Mevlânâ ve Tasavvuf) adlı eserinden küçük bir parça da Cemal Aydın tarafından bu özel bölüm için tercüme edildi.
Bu sayımızı bütünüyle Mevlânâ ve Mevlevi kültürüne ayırdığımız için tek şiire yer verdik: Kâmil Uğurlu'nun "Alâeddin Çelebi'nin Babası Hz. Mevlânâ'ya Sitemi Beyanındadır" adlı şiirine... Münderecatımızın doluluğu yüzünden Kırkambar'a ise sadece üç sayfa ayırabildik.
Bu vesileyle Hazret-i Mevlânâ'yı doğumunun 800. yılında saygı ve rahmetle anıyoruz.
Daha güzel ve daha zengin sayılarda buluşmak üzere... Muhabbetle.