Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

78 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Kitabın adına cevap olarak radikal değişimler yapılırsa evet mümkün.. Yapılmazsa durum daha kötüye gidecek. Radikal kelimesi burada ve bu konularda okuduğum her kaynakta kullanılıyor; doğru bir kelime ama bazı insanlar için korkutucu. Fakat günümüzün koşullarına göre yapılacak olan değişim, koşullara göre radikal kaldığı için normal de...Aslında bu mesafeyi açan da insanlar... Son yıllarda benimde bu konuda tanıştığım, bizzat tarımla ilgili yaptığım uygulamalarda çiftçinin durumunu o kadar iyi anladım ki bence tarıma olan uzak ve karar merciinde olan insanlar tarımın önemini tam olarak bilmedikleri için, tarım konusunda geçici çözümlerle günü kurtarıyorlar. Şöyle belirteyim ektiğiniz yerdeki çıkan her mahsul çiftçinin çocuğu oluyor. Toprağı hazırlayıp tohum ekmek, fidelerin çıkmasını beklemek, yabani otlarla ve böcekler mücadele, ilk mahsulün toplanması... Her aşama da o kadar emek var ki... Ektiğin bir tohumdan geri dönüşüm almak, kendi yetiştirdiğin mahsulü yemek ve paylaşmak paha biçilemez bir duygu. O yüzden TARIM insan hayatında gerçekten çok önemli bir konu. Bunun içindeki en önemli konu da TOHUM. Gerçekten tohum işi büyük şirketlerin eline kalmış durumda ve çok korkunç. Burada ek bilgi olarak Fransız Limagrain şirketinin desteklediği İsrail'de üretilen hibrit domates tohumlarının hikayesi ve Dünya'nın nerelerinde nasıl üretildiği ile ilgili "Karlı Tohumlar" belgeselini izleyin. Kitapta adı geçen tohum şirketlerinin ne yaptıklarını daha açık göreceksiniz. Kitapla ilgili değil ama bu konuda bir sürü kitap ve belgesel izlediğim için aynı şeyleri okumak, izlemek fakat bir şeylerin değişmediğini görmek insanı karamsarlığa sürüklüyor ve hayal kırıklığına uğratıyor. Sürdürülebilir tarım veya çevre ile ilgili her konu da paraya öncelik verildiği sürece çözümler geçici olacak ve bir işe yaramayacaktır. Kitapta yazar özellikle reklamların tüketimi artırdığını insanların ihtiyacı olmayan eşyalar aldığını, gereğinden fazla gıda tükettiğini belirtmiş. Bu konu da hem bireysel olarak hem hükümet olarak insanlara sorumluluk düşüyor. Aslında insanlara bu dönemde bile yetecek gıda varken Batılı ülkeler ve özellikle ABD neden bu kadar besin tüketiyor? Bunun olumsuzluğu aleni bir şekilde hastalık olarak döndüğü halde aynı politikalarla nasıl devam ediyorlar? İnsanlar neden yaşadığı felaketlerden ders almasını bilmiyor? Durum ne olacak artık bilemiyorum...
Sürdürülebilir Tarım Mümkün Mü?
Sürdürülebilir Tarım Mümkün Mü?Süleyman Yılmaz · Yeni İnsan Yayınları · 20157 okunma
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.