Gönderi

496 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 18 days
Can Yayınları'nın Google Play Kitaplar'daki e-kitabını okudum. Bu versiyonda bazı yazım ve çeviri hataları mevcut. İngilizce bilgisine güvenenler Project Gutenberg'den ücretsiz ve yasal olarak edinip okuyabilir. Orijinal dilinde bu kadar hata yoktur diye düşünüyorum. (Bazı yazım yanlışlarının bilerek yapıldığının farkındayım, bahsettiklerim bunların haricinde.) Gelelim kitaba. Martin Eden'ı, onu en iyi kitaplar arasında gösterenlerden duydum. Baş kahramanın yazar olma serüvenini anlattığını da öğrenince ilgimi çekmişti. Önsözünde belirtildiği üzere Martin'in yaşadıkları ve yazar Jack London'ın hayatı arasında paralellikler bulunuyormuş. Yazarların her karakterinde kendilerinden bir şey vardır zaten genelde. Hikaye ve olay örgüsü güçlü, kitabın sürükleyiciliği buradan geliyor. Adeta bir vahşi olarak resmedilen Martin'in aşkın ışığında gerçeği ve güzelliği görmesini ve bunu yazılarına aktarma çabasını izliyoruz. Bunun için ihtiyacı olanları okulda değil kütüphanede bulması şaşırtıcı sayılmaz. Kısa sürede kendini istediği alanlarda eğitmeyi böyle başarıyor. Burada eğitim sistemimizi düşünmeden edemedim. Bilgiye ulaşmanın yönteminin değiştiği bu günlerde artık biraz daha hedefe, yetenek ve isteğe odaklı, daha distile bir eğitim verilebilir mi acaba? Neyse... Sonra Martin çok geçmeden eğitimli denen insanlardan üstün olduğunu görmeye başlıyor ve o insanların birer kabuk olduğunu görüyor. Bu tavrı bazen başkalarını aşağılamaya kadar gidiyor. Acaba hakkımda ne düşünürdü diye aklımdan geçmedi de değil. Kitaplar hakkında herkesin yorumlar yazabildiği böyle bir siteyi görse ne derdi? Veya şimdinin dünyasında, direkt yayıncılığın, blog ve sosyal medyanın olduğu günümüzde Martin daha mı kolay varırdı istediği yere yoksa daha da uzun mu sürerdi? O zamanlar belki böyle dikkat dağıtıcılar yoktu ama köle gibi çalışmanın da insanı nasıl güzellikten uzaklaştırdığını, insanın yaratıcı tarafını nasıl soldurup hayatını kararttığını da gösteren bölümler var. Ki bu hala geçerli olduğunu düşündüğüm bir şey. Kitap, yazım tarzında yaşını gösteriyor. Çok uzun, sonuna vardığınızda başını unuttuğunuz cümleler söz konusu. Bunun Türkçe'nin yapısından veya çeviriden kaynaklı olabileceğini düşündüm ama İngilizce orijinalinde de aynı durum var. Bu cümlelerde sizi içine alıp götüren bir dil bulunmadığı zaman, bir de üstüne çeviri kaynaklı hatalar eklenince tekrar tekrar aynı cümleyi okumak rutinleşiyor. Ancak kitap ilerledikçe bu daha az oluyor. Her şeye rağmen, sonuna kadar istekle okuduğum bir kitaptı Martin Eden. Sonunu sevemedim. Yazar olmak isteyen, yeni başlayanların öğrenebileceği şeyler de var. Kendimizden bir şeyler bulmak da mümkün.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Can Yayınları · 201992.8k okunma
·
56 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.