Yazarın iki kitabını okumuş ve külliyatını bitirme amacı edinmiş olarak inceleme şerefine nail olabilirim diye düşünüyorum. Kitabın yazarını tanıtımı, kitaptan yaptığım bir alıntı ile gerçekleştiriyorum. "Dünyaca ünlü İskoç tarihçi ve yazar Norman Stone, 1941 yılında doğdu. Uzun yıllar Oxford Üniversitesi’nde Modern Tarih bölümünde akademisyen olarak görev yaptı ve Cambridge Üniversitesi’nde dersler verdi. İngiltere eski Başbakanı Margaret Thatcher’ın danışmanlığını yaptı. Kariyerinin son yıllarında Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde Avrupa Tarihi dersleri verdi. Stone dünyanın önde gelen tarihçilerinden biri olarak görülmektedir. Sözde Ermeni Soykırımını reddetmekte ve ısrarla bu konunun tarihçilere bırakılması gerektiğini vurgulamaktadır." Kitabı gördüğünüzde, eğer, “askeri tarih” ve özellikle 2. Dünya Savaşı ile ilgileniyorsanız, doğal olarak aklınıza gelen, ilk soru şu oluyor: “Yeni bir İkinci Dünya Savaşı kitabına ihtiyacımız var mı?" Bu soruya verilecek cevapta aslında çok subjektif; çünkü tamamen kişinin konuya yaklaşımına ve o güne kadar okuduğu eserlere dayanır. Her ne kadar kendisi Oxford-Cambridge ekolünden gelse de, konuyu ele alışında, alışılmışın dışında farklı bir tarz var. Savaşa katılan tüm ulusların artı ve eksileri, doğru ve yanlışlarını, kısa örnekler vererek ve “net” olmaya çabalayarak sunmuş. Sadece iç ve dış politikanın baş aktörleri veya savaşa yön veren ana muharebeler hakkında değil, sanayi üretimi ve teknolojik yarış hakkında da az rastlanan bilgilere yer veriyor. Tabii ki, bazı açılardan klasik bir eser. Ama tüm ana bilim dallarında olduğu gibi, tarih yazımının bir alt dalı olarak kabul edebileceğimiz “askeri tarih” alanında yazılan bir kitabın, hele de bir akademisyen elinden çıkınca, uyması gereken bir nevi protokoller olduğu herkesçe bilinen bir “sır”. Kendisi, 2. Dünya Savaşı gibi 3 kıtaya ve okyanusa yayılmış bir savaşta, muharebe alanlarındaki mücadele kadar, cephe gerisindeki faktörlerin önemini kavrayan bir askeri tarihçi. Sanayi üretimi, silah teknolojisindeki gelişimleri ve bunların savaşa yansımasını güzel örneklerle vurguluyor. "Tek bir bombardıman uçağı kaç parçadan oluşur?" bunlardan sadece bir tanesi. Almanların işgal ettikleri ülkelerden zorla Almanya’ya sürerek, çalıştırdıkları işçiler konusuna değindiği gibi, bunları üretimi baltalamalarını birbirine bağlayarak olayları çok yönlü aktarıyor. Bu da okuyucunun, konunun derinliği hakkında daha iyi geniş bir bilgiye sahip olmasını sağlıyor. 2. Dünya Savaşı tarihi hakkında derleme çok olduğundan karşımıza şu sorunun çıkması çok doğal: Neden Norman Stone? Bu tarz kitaplarda, genel olarak, farklı cepheler kronolojik bir sıralama içinde aktarılır. Muharebe alanlarındaki gelişmeler anlatılır. Çoğu zaman, cephe gerisi, iç ve dış politika ve bunların stratejik kararlara yansıması ya zayıftır ya da birbirinden kopuk bölümlerde aktarılır. İşte Stone, bu eksikliği kapatıyor. Kitabı okurken, aklınıza, “Şeytan, ayrıntıda gizlidir!” sözü geliyor. Sadece, “Bazı bilgiler, ayrıntılarda gizli kalmış.” şeklinde yeniden formüle etmeniz gerekecek. Bu kadar uzun süreli ve çok geniş bir coğrafyaya yayılmış bir savaşta anlatılması gerekenleri anlatırken, farklı bir takım noktalara değinmeyi de beceriyor. Bu sayede, okuyucunun ilgisini canlı tutuyor. Tüm bunları yaparken de, kısaltılmış haliyle de olsa bir başvuru eseri olduğundan, kronolojik ve küresel bakışı ve sunumu gözden kaybetmiyor.

İkinci Dünya SavaşıNorman Stone · Ketebe Yayınları · 201958 okunma

·

5 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

nothing