Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

72 syf.
10/10 puan verdi
Ben zaten yeryüzünün neresini benimsedim ki?
Tezer Özlü'nün biricik dostu Leylâ Erbil'e yazdığı sıcak, içten ve samimi mektuplarından oluşan, kısa ama çok şey anlatan, duygu yüklü bir kitap. Yazarların kendi iç dünyasını daha güzel yansıttığını düşünüyorum mektuplar aracılığıyla. Bu bir dosta yazılmış olsun ya da bir sevgiliye. Bana daha samimi ve daha sıcak geliyor mektuplar. Sevdiğimiz yazarların iç dünyasına arada bir perde olmadan dahil oluyoruz. Tezer Özlü'yü de en az Frida ve Sylvia kadar çok seviyorum. Bu üç kadının hayata bakış açıları ve düşünme tarzlarını ve çektikleri acıları birbirine benzetiyorum. İnsan kendinden uzaklaşmak için bir dostun ya da duygusal olarak yoğun hisler besleyeceği birinin varlığına ihtiyaç duyuyor mutlaka. Kendinden kaçabilmek ne kadar zor olsa da , insanın kendini rahat hissedeceği, düşünmekten çatlayan başını yaslayacağı bir omuz ya da dizin eksikliğini hissediyor. Yaşam bu denle acımasız davranıyorken, bir de insanlardan kaçış insanı daha da çıkmaza sokuyor. Tezer Özlü bulunduğu ortama pek alışamamış. Çünkü kendini ait hissedebileceği bir yer yok. Bazı insanlar böyledir. Gidecek ya da varacak bir yeri yoktur. Leylâ Erbil'e yazdığı mektuplarla hem insanlara, hem dünyaya, hem dar kalıplara, hem de bulunduğu psikolojik durum ve hastalığına dair sitemlerini, kendince haklı serzenişlerini ve düşüncelerini dile getirerek rahatlamaya çalışıyor. Gerçekten rahatlıyor muydu? Bir anlık belki ama yine hep kendine dönüyor, kendi hücresinde yine acılarını kaldığı yerden yaşamaya devam ediyor. Bu duyguyu çok net biliyorum . İnsanın gidecek bir yerinin olmamasının, kendini ait hissettiği hiçbir yerin olmamasının ne demek olduğunu, acısız geçmeyen gecelerin nasıl hissettirdiğini gayet iyi biliyorum. Daha birçok yazarla olduğu gibi kendimi içselleştirdiğim Tezer Özlü'nün diğer kitaplarını okurken olduğu gibi içimi yakan, gözlerimi nemlendiren, burnumun direğini sızlatan, içten içe yakıp kavuran, ağlamaklı bir hal ile bu kitabını da bitirdim. Bizim gideceğimiz, konuşabileceğimiz, içimizi dökebileceğimiz, sığınacağımız bir yer yok. Kendi içimizde yaşayıp kendi içimizde bitireceğiz bazı şeyleri. Bizede hayatın biçtiği rol bu . Sahneye yanlışlıkla çıkanlar olarak verilen rolü oynamaya çalışıyoruz. Pek başarılı olduğumuz söylenemez ama acı çekme konusunda ustalaştığımız kesin. Kitaplarla ve mümkünse sevgiyle kalın ! Hiçbir yere ait olamayanların, kendisiyle çarpışmaktan hayatı yaşamaya fırsat bulamayanların çok derinden hissedeceği bir iç dökümü bu...
Tezer Özlü'den Leyla Erbil'e Mektuplar
Tezer Özlü'den Leyla Erbil'e MektuplarTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20222,135 okunma
·
120 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.