Gönderi

74 syf.
·
Not rated
İnsanın Değeri Üzerine Söylev (Ya da Rönesansın Manifestosu) Pico Della Mirandelo Tanrı Baba, en yüce Mimar, kendi gizemli bilgeliğinin yasaları ile, kendi ilahiyatının en kutsal tapınağı olan ve halen bizim seyretmekte olduğumuz bu kozmik yuvayı yapmıştı. Göklerin üstündeki bölgeleri Zekalarla süslemiş, göksel küreleri ölümsüz ruhlarla canlandırmış, aşağı dünyanın artık ve pis bölgeleriniyse her türden hayvanlarla doldurmuştu. Ama iş tamamlandığında büyük Zanaatkar, böyle büyük bir işin planı üzerine düşünecek, güzelliğini sevecek ve devasalığına hayran kalacak birisi olsun istedi. Bu yüzden de, (Musa ve Timaeus'un da tanıklık ettiği gibi) her şey tamamlandıktan sonra, en nihayet insanın yaradılışı üzerinde düşünmeye başladı. Ama arketipleri arasında bu yeni ürünü kurmakta kullanabileceği bir model kalmamıştı; hazinesi de artık yeni oğluna miras olarak verebileceği bir şey içermiyordu: ne de dünyanın bütün konumları içinde onun oturup evreni seyredebileceği bir yer vardı. Herşey tamamdı; herşey düzen içersinde en yüksek, orta ve en aşağı olmak üzere yerine yerleştirilmişti. Ama Baba'nın kudreti, sanki tükenmişçesine, bu nihai yaratığında başarısızlığa uğruyor değildi. Böylesine gerekli bir konuda, kararsız, önerilerden yoksun kalmak, onun bilgeliğinin bir vasfı olamazdı. Onun müşfik sevgisi, başkalarına ilişkin olarak Tanrı'nın cömertliğini övecek olanın, kendine ilişkin olarak lanetlemek zorunda kalmasına izin veremezdi. Sonunda, zanaatkarların en iyisi, kendine özgü olmak üzere hiçbir şey bahşetmediği bu yaratığının, her varlık türünün kendine özgü özelliklerinin tümüne birden ortak olmasına karar verdi. Dolayısıyla, belirsiz bir yaratık olarak yarattığı insanı aldı, onu dünyanın ortasına yerleştirdi ve ona şöyle seslendi: "Biz sana ne sabit bir barınak, ne sabit bir biçim, ne de kendine özgü bir işlev verdik ey Adem, kendi özlemlerine, kendi yargılarına göre istediğin barınağa, istediğin biçime, istediğin işlevlere malik olabilesin diye ... Diğer bütün yaratıkların doğası, Bizim yasalarımızın kapsamı altında sınırlandırılmış ve kısıtlanmıştır. Sense, seni ellerine teslim ettiğimiz özgür iradenle ve hiçbir kısıt tanımaksızın kendi doğanın sınırlarını tayin edeceksin. Seni dünyanın merkezine yerleştirdik ki, oradan dünyada neler olup bittiğini daha rahat görebilesin diye ... Seni ne göklerden ne topraktan yarattık, ne ölümlü ne ölümsüz kıldık, özgür seçiminle ve vekarla, sanki kendi kendinin yaratıcısı ve biçimlendiricisiymişçesine, kendini kendi tercih ettiğin biçimde kurabilesin diye.. Bu garip kurmaca ve rönesans dili ile karmaşıklaşan kitap kendi anlam karmaşası ile tanrı ve insan arasında değer ilşkisi analizinde bulunuyor. Rönesans dönemi insan felsefesi üzerine en belirgin örneklerden birini gösteriyor. İyi okumalar
İnsanın Değeri Üzerine Söylev
İnsanın Değeri Üzerine SöylevPico Della Mirandola · Biblos Yayınları · 200664 okunma
·
37 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.