Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

304 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Heidi Gerçeği işte bu yazıda saklı okuyunca çok üzüldüm :"Bilmiyorum kaç kuşağın çocukluğunun iç ısıtıcı kahramanıdır Heidi. O çıplak ayaklı, tatlı gülüşlü, yardım sever minik kızı kim unutabildi ki? Fakat niye çıplak ayaklıydı? Orası mühim. Olay İsviçre'de geçiyor. İsviçre, yeşil çayırların, bankacılığın ve Batıcı refahın ülkesi... Peynir, çikolata ve Alpler 'den sonra İsviçre'nin simgelerinden biri de Heidi! Kırmızı yanaklı, basit elbiseli, hiç yorulmadan herkesin iyiliği için koşturan bu kız çocuğu daima çıplak ayaklarıyla geçer gözümüzün önünden. Büyükbabası olarak izlediğimiz yaşlı çiftçiyle arkadaşı Peter'in ayakkabıları varken Heidi, keskin taşların üzerinde, dağda tepede, karda kışta hep çıplak ayak koşar keçilerin peşinden. Aslında yazarı Johanna Spyri 53 yaşında yazdığı bu öykü aracılığıyla, "çıplak ayaklı çocuklar" gerçeğinin üzerindeki toplumsal riya örtüsünün bir ucunu kaldırmak istemiş! Küçük kahramanı aracılığıyla çocuk kölelerin mazlum dünyalarına dikkat çekmek istemiş. Heidi, İsviçre'nin toplumsal tarihinde hatırlanmak istenmeyen bir gerçeğin simgesi. Onun çıplak ayakları bugün çocuklara karşı işlenmiş büyük bir suçun yarattığı utancın simgesi. Heidi çıplak ayaklıydı; çünkü çıplak ayaklar, erkek ya da kız "köle çocukları" diğer çocuklardan ayıran bir simgeydi! İsviçre'nin karanlık yüzüdür bu. İsviçre, 18. yüzyılın sonundan 1960'lı yılların başına kadar çocuk sömürüsünün örneğine az rastlanan bir biçimini uyguladı. Devlete borcu olan boşanmış çiftlerin, fakir ailelerin çocukları, öksüzler, yetimler, ebeveyni cezaevinde olan ya da suça bulaşmış çocuklar, devlet ve kilise vasıtasıyla çalıştırılmak üzere başka ailelerin yanına yerleştirilirdi. Bu uygulamaya göre, papazların önderliğinde ailelerden toplanan çocuklar çiftliklere "kiralık" olarak verildi. Veya şehirlerde kurulan çocuk pazarlarında dört yaşındaki çocuklar satışa çıkarıldı. O andan itibaren de sahipsiz çocukları arayan, tecavüze uğradıklarında ya da işkence gördüklerinde sahip çıkan olmadı. Çünkü toplumun gözünde onlar, suç işlemiş, boşanmış fakir ailelerin sözde 'kurtarılmış' çocuklarıydı! Böylece, ahırlarda hayvanlarla birlikte yaşayan, çoğu kez bir çuvaldan ibaret elbiseleri içinde hemen her zaman aç olan bu çocuklar toplumsal hayatın olağan bir parçası olarak kabul gördü. Bunun bir tür kölelik sistemi olduğu idrak edildikten sonra uzun zamanlar boyunca İsviçre'nin sözünü etmekten dahi kaçındığı bir tabu halinde üstü örtüldü. Bir süredir İsviçre'de bunlar konuşuluyor, sözlü tarih çalışmaları, hayatta kalmış torunlarla, yaşlı insanlarla belgeseller yapılıyor. Çiftliklerde tecavüz edilerek öldürülen çocuklar hakkında rapor yazma cesareti gösteren doktorların susturulduğu medeni İsviçre şimdi bu acı ile yüz yüze. Yazarı tarafından çıplak ayaklarıyla anlatılan Heidi'nin saklı trajedisinin buralara geleceğini kimsenin bilmesine imkân yoktu. Ama geldi. Hiçbir günah fazla saklı kalamıyor artık. "
Heidi
HeidiJohanna Spyri · İlgi Kültür Sanat Yayıncılık · 20194,968 okunma
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.