Bu girişim dilediğimiz ölçüde başarılıdır, ve metafiziğe ilk bölümünde--ki a prıon
kavramlarla ilgilidir ve deneyimde bunlara karşılık düşen nesneler onlarla uyumlu ola-
[B xıx] rak verilebilirler—bir bilimin güvenilir yolu için söz vermektedir. Çünkü bu yeni düşünme yoluna göre a priori bilginin olanağı bütünüyle açıklanabilecek, ve daha da ötesi,
deneyim nesnelerinin toplamı olarak doğanın temelinde a priori yatan yasalar için yeterli
tanıtlar sağlanabilecektir—ki bunların her ikisi de daha önceki yöntemlere göre olanaksızdı. Ama a priori bilme yetimizin bu çıkarsamasından metafiziğin ilk bölümünde tuhaf
olan ve metafiziğin ikinci bölümde ele alman bütün bir amacı açısından oldukça zararlı
görünen bir sonuç doğmaktadır: onunla hiçbir zaman olanaklı deneyimin sınırını aşamayacak olmamıza karşın, bu bilimin özsel sorunu bu sınırı aşmaktan başka birşey
Ib xx | değildir. Ama tam burada a priori us bilgimizin o ilk değerlendirmesinin sonuçlarının
doğruluğunu sınayabilecek bir deney yatar, çünkü bu bilgi yalnızca görüngülere ulaşırken, buna karşı kendi için edimsel olmasına karşın bizim için bilinemez olan kendinde
şeyi öte yanda bırakır. Çünkü bizi zorunlu olarak deneyimin ve tüm görüngülerin sınırlarının ötesine geçmeye iten şey koşulsuzun kendisidir ki, us koşullular dizisini tamamlayabilmek için bunu kendilerinde şeylerde zorunlu olarak ve tam bir hakla ister. Eğer
deneyim bilgimizin kendisini kendilerinde şeyler olarak nesnelere uydurduğu sayılası
üzerine koşulsuzun çelişki olmaksızın düşünülemeyeceğini bulursak, ve buna karşı, bize
verildikleri biçimiyle şeylere ilişkin tasarımlarımızın kendilerinde şeyler olarak onlara
uygun düşmedikleri, tersine bu nesnelerin görüngüler olarak kendilerini tasarım kipimize uydurdukları varsayılırsa, o zaman çelişki yiter, ve buna göre koşulsuz ile onları bildiğimiz ölçüde (bize verili oldukları ölçüde) şeylerde değil, ama onları bilmediğimiz
ölçüde kendilerinde şeylerde karşılaşılacaksa, o zaman açıktır ki başlangıçta salt bir
[B xxi] deneme olarak varsaydığımız şey doğrulanmış olur* Ama kurgul usa duyulurüstünün
bu alanında tüm ilerleme böylece yadsındıktan sonra, gene de her zaman usun kılgın
bilgisinde koşulsuza ilişkin o aşkın us-kavramını belirlemek için veriler bulunup bulunmadığını, ve böylece, yalnızca kılgısal açıdan olanaklı a priori bilgilerimizle, metafiziğin
dileğine uygun olarak, olanaklı tüm deneyimin sınırlarının ötesine geçip geçemeyeceğimizi araştırma görevi önümüzde kalır. Böyle bir süreçte kurgul us bize en azından belli
bir genişlik için her zaman bir yer sağlamıştır; ve eğer bunu boş bırakması gerekmişse,
gene de bunu usun kılgısal verileri yoluyla—eğer yapabiliyorsak—doldurma yolu önü-
[B xxıi] müzde açık durmakta, giderek onun tarafından bunu yapmaya çağrılmaktayızdır.**
Sayfa 26 - İkinci Yayıma Önsöz