Gönderi

144 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Spoi içerir. Kitap esasında biri yaşlı biri genç olmak üzere iki adamın karşılıklı konuşması ile başlıyor. Ve yaşlı adamın dediği çoğu şey daha önce pek düşünmediğim ya da düşünsem de çok kafa yormadığım şeylerdi.İnsan hiçbir zaman, sonucunda kendinin iç huzurunu tamamlamayacak bir eylemi yapmaz diyor.Bu iç huzur kimileri için kötü bir niyet ,kimileri için iyi bir niyet olabilir.Bir kadına karnını doyurması için cebindeki son parayı verdiğinde bir kahraman değilsin, diyor ya da fedakar. O kadına yardım edince iyi bir şey yaptım hissi için ya da kadının yüzündeki dokunaklı ifadeyi görmemek için ama sebebi nolursa olsun yine ilk olarak kendin sonra kadın için yaptın diyor ve devam eden sayısız örnek.Vatanı için canını veren bir askerden tut da ,evladını koruyan anne için bile hep aynı şey diyor.iç huzuru tatmin etme.Kesinlikle katılıyorum.insan bir nefis,bir benlik duygusu taşır ve eylemleri sonucunda ilk olarak hep kendini düşünmek zorunda kalır.biri için canını verirken bile aslında onun için canını vermek onu huzura kavuşturduğu için verir.Ben de müslümanım, benim için eylemlerin sonucunda gelecek iç huzur ,Allahın onayını almaktan geçiyor bazen bu onay nefsani yönlere elbette kayıyor. O an o nefsani duyguyu yaşamak, Allahın onayını almaktan daha tatmin edici geldiği için mi ? Peki... eğer bu iç huzur kimi insanlarda iyilikle tatmin,kimi insanlarda kötülükle tatmin oluyorsa bunun belirleyicisi kim ? Benim kendimce cevapladığım kısma geçelim o zaman. Herkeste var olan bir şey ,kimse için bir ölçüt değildir diyebilir miyiz ? Matematikçe düşünelim, Bir eşitliğin her iki tarafına bir sayı eklersen aslında hiçbir tarafına eklememiş olursun,çünkü sonuç değişmez. Bir şeyin değerlenmesi için zıttıyla var olmak ya da birilerinde varken birilerinde olmamak zorundadır. Herkes güzel olursa güzellik değerlenir mi ? Güzellik birilerinde var birilerinde yok olduğu için toplumda değerlidir. Şimdi de kitaptaki fedakarlık kısmına bakalım .Eğer herkes bütün fedakarlıkları kendi iç huzuru için yapıyorsa o zaman iç huzur tatmini hiçkimse için bir kıstas değildir ,diyoruz. Peki o zaman toplum için , fedakarlığın fedakarlık olmasındaki kıstas ne ? İşte asıl mesele burda başlıyor. O fedakarlığı yapmama şansın varken yapabilmenin sana iç huzur tatmini vermesi bizim için değerli..fedakarlığı yaptığında iç huzur tatmini gelmeyedebilirdi nitekim çoğu insana da gelmiyor. Peki o insanlara gelmeme sebebi ne ? O konuya da bi bakalım: Allah herkesi belli başlı kodları vererek yaratmış.Yani biz buna fıtrat diyoruz Hırsızlığa kötü demek,cömertliğe iyi demek gibi. Bu yaratılış herkeste olan ,kodlanan bir şey.Ama insan yaptığı tercihler doğrultusunda eğer nefsi işine katarsa kötü yollara girerse , fıtratın sesi duyulmamaya başlar. Kötülük ,kötülüğü çağırmıştır çünkü. Böylece bana iyi bir şey yaptığımda gelen his,sana gelmez.Çünkü insan olmanın tabiatına aykırı işler yapmışsındır ve kendi içindeki iyiyi susturmuşsundur.Hatta Allah bu duruma kendi aleyhine giden kullarım diye hitap etmektedir. Ve kendi aleyhine giden kullarının bile son nefese kadar iyiliklerini düşünerek onları doğruluğa çağırmaktadır.Aslında iyi bir şey yaptığında gelen huzuru da Allah bir ödül olarak bizlere vermektedir .Çünkü Allah en ufak bir iyiliğimize bile karşılık vereceğini söylüyor.O zaman bu kitapta dediği iç huzur tatmini denen şey ,aslında Allahın bize fedakarlık yaptığımızda verdiği bir ödül olabilir ve bu ödül bazı insanlar için cezaya da dönüşebilir. Çünkü Allah seni imtihan etmek istiyordur ve sana dünya hayatına aldandığında ben iyi bir şey yapıyorum tatminini hissettirir. Ve sen kendini aldanmış bulursun. Burdan çıkmanın da yolu yine Allahtır. Ben iyilikle tatmin oluyorumdur, Sen kötülükle. Tatmin olma duygusu salt iyidir diyebilir miyiz o zaman ? Konu yine aynı yere geliyor . Fedakarlık yaptığımda ,kitap okuduğumda ,bana gelen iç huzur tatmini hissi gelmeyebilirdi.ama beni o noktaya getiren de yine benim kendi seçimlerim. Yapmamız gereken şey fıtrata uygun davranmak,Aklı doğru yönde kullanmak ve irade gücüyle karar vermek.Yazar Mark Twain de aslında bütün övgülerin, yaratılışın, fıtratın .. her şeyin özünün , Tanrıya ait olduğunu söylüyor.
İnsan Nedir?
İnsan Nedir?Mark Twain · Tutku Yayınevi · 201915.1k okunma
·
27 views
Zeynep okurunun profil resmi
Kenara kaydedeyim kitabı okuyunca koşup gelicem 💙
Sümeyye Aras okurunun profil resmi
Bekliyorummmm cağnım
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.