Gönderi

240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Bu bir incelemeden çok dertleşmedir. Allah bütün hastalara acil şifalar versin... Bu kitabı ilk (23 Kasım) okumaya başladığımda , hayatımda her şey mükemmel gidiyordu. Fakat finalini soğuk bir hastane koridorunda doktoru beklerken yapacağım hiç aklıma gelmezdi. Babamın geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaklaşık 5 gündür hastanede yatıp kalkıyorum, yatıp kalkıyorum dediğime bakmayın, sıkıldıkça değiştirdiğim bir kaç sandalyenin üzerinde uyukluyorum. İlk günler kendimi dünyanın en şansız insanı gibi görüyordum. Taa ki benden çok daha kötü durumda olanlarla tanışana kadar. Aylarca annesinin komadan çıkmasını bekleyenler, morgun önünde kızının cenazesini bekleyenler, doğum sırasında eşini veyahut evladını kaybedenleri gördüm. Benden çok daha kötüleri de vardı. Hep vardı, hep olacak. Her zaman ne kadar kötü şeyler yaşarsanız yaşayın, hep sizden daha kötü durumda olanlar olacaktır. İşte Yusuf'ta bunlardan biriydi annesini ve babasını öldürüyorlar. Onların naaşı başında oturup bekliyor. Daha o yaşında, "eşkıyaları haklayamadım" diye üzülüyor. Gerçi Yusuf'un kaderi daha o zamandan belliymiş. Babam yoğun bakımdan çıktıktan sonra servise aldılar. Yanına uzandım, Kuyucaklı Yusuf geldi aklıma tekrar okuyayım dedim, kaldığım yerden, şu cümleler ile karşılaştım: "Allah peygamberleri çağırıp sormuş, saadet nedir? demiş. Her biri kendilerine göre cevap vermişler. Musa: Arzı Mev'uda gitmektir; İsa: Bir yanağına vurana ötekini uzatmaktır; Buda: Hayatta hiçbir arzusu olmamaktır, yollu şeyler söylemiş. Sıra bizim Muhammed'e gelince: "Saadet hayatı olduğu gibi kabul etmektir..." demiş." Bu pasajdan sonra epey düşündüm. Çok manidar geldi bu cümleler. Hakikaten hayatı olduğu gibi kabul etmek gerekiyor. Hastalığı ile, sağlığı ile... Acısı ile, tatlısı ile... Eksiği ile, fazlası ile... Yine kitapta Muazzez'in yaşadığı psikolojik travmalar, yaptığı onca hataya rağmen kendini haklı bulmaya çalışması, her şeyi sırf Yusuf mutlu olsun diye yaptığını düşünmesi... Oysa altta ki asıl neden, kendini o hayata ait hissedip Yusuf'u bahane etmesiydi. Çok garip değil mi? Bazen insan yapmaması gereken bir şeyi yaptığı zaman başka bahaneler üretip arkasına saklanır. Benim için de sigara öyleydi. Sürekli bahane üretiyordum. Fakat babamı o halde görünce sigaramı ve çakmağımı bıraktım bir kenara. Ondan da söz aldım bundan sonra icmeyecek, o başına böyle bir sağlık problemi gelmeden bırakmadı, ben başıma bir şey gelmeden bıraktım siz de bırakın. Sevdikleriniz sizler için hastane hastane dolaşmasın. Gece üçlerde bir saat uyumak için uzandığı yerden kabuslar görüp uyanmasın. Kısacası sizlerde Muazzez gibi, babam gibi, benim gibi bahanelerin arkasına sığınmayın. Bırakın. Bıraktırın. Edit: Babam eski sağlığına kavuştu. Soran herkese çok teşekkür ederim. :)
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Ataç Yayınları · 2019173,4bin okunma
··1 alıntı·
1 artı 1'leme
·
81,5bin görüntüleme
O okurunun profil resmi
Geçmiş olsun dileklerinde bulunan herkese çok teşekkür ederim. Allah tüm hastalara şifa versin inşallah 🤲🏼
VüsaIe Quluzadeh okurunun profil resmi
oooooo cokkkk guzel yazmissin.kendi hayatin dahil guzel inceleme olmus...umarim yeni bahaneler aramaya kalkmazsin...cokk gecmis olsun ✋
Sümeyye S. okurunun profil resmi
Babamı küçük yaşta kaybettim babasızlığın ne demek olduğunu iyi bilirim incelemeyi okurken çok içime işledi 😔 Allah tüm hastalarımıza acil şifalar versin çok geçmiş olsun hayırlı, sağlıklı ömürler versin babanıza...
H okurunun profil resmi
ALLAH herkesin ailesine hayırlı ömür nasip etsin, baba yokluğunun tarifi yok, bende yakın zamanda kaybettim satırları okurken umarım sağlığı iyidir diye dua ettim. Kitaptan bu şekilde nasiplenmek çok güzel, tebrik ederim.
Zeynep Bozkurt Caner okurunun profil resmi
İncelemenizi burnumun direği sızlayarak okudum. Son 5 yılım hastane odalarında babama refakat ederek geçti.. Aynı nedenlerle.. Sigara kalp krizi anjiolar kalp ameliyatları kalp yetmezliği. O kadar hissettim ki yaşadıklarınızı. O dönemlerde ben de kitaplara sığındım o odalarda. O kasvetli hastane odasından sigarayı bırakarak ve babanızdan da bu konuda söz alarak ayrılmanıza çok sevindim. Sağlıklı günler dilerim.
kuşluk vakti okurunun profil resmi
Çok geçmiş olsun. Bi küçük tavsiye vermek isterim, Hz. Peygamber'e olan hitap şeklimizi bizim Muhammed 'ten Hz. Muhammed olarak değiştirirsek gereken hürmeti daha yerinde göstermiş oluruz. :)
O okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, bu konuya, sizin yorumunuz nezdinde bir cevap vermek istiyorum. Peygambere olan hitap şeklinde ki hassasiyeti çok iyi anlıyorum. Muhakkak saygı duyulmalı zaten ben de öyle düşünüyorum fakat öncelikle kitaptan doğrudan alıntıladım bu cümleyi ve elbette alıntıya müdahale etme şansım olamazdı. Ben, doğrudan alıntıladım dediğim zaman sanki orta da bir saygısızlık varmış da bu saygısızlığı da Sabahattin Ali'ye atıyormuşum gibi lütfen anlaşılmasın. Bunu şu yüzden söylüyorum; arkadaşlar "bizim Muhammed" cümlesinde bir yanlışlık yok, bir saygısızlık yok. Muhammed bizim, bizim peygamberimiz zaten. (Lütfen bu cümlemden "diğer peygamber bizim değil mi?" anlamı çıkarmayın.) Hz. Muhammed İslam dininin ve bu dinin söylediği üzere son peygamberdir. Haliyle bizim dinimiz de İslam dini olduğu için bizim peygamberimiz olmuş oluyor. Biliyorum ve hassasiyetinizi çok iyi anlıyorum. Ancak öğrendiğiniz ve yetiştiğiniz kültürde peygamber için "bizim Muhammed" ifadesi size yanlış veya saygısızca gelebilir, (bu cümleye aşina olmadığınız için) inanın öyle değil. Peygamber bizim peygamberimiz bizim Muhammed'imiz. Beni anlayacağınızı umuyorum 🙏 @Gull_cee
1 sonraki yanıtı göster
Neslihan okurunun profil resmi
Babanın iyileşmesine çook sevindim Onur! İnşallah bir daha olmaz böyle bir şey..🙂 İnsan, diğer insanların acılarını da görünce bazı şeyleri daha da önemsiyor..🙂🖐🏻 Güzel ve hayatın içinden bir inceleme olmuş..
şheyma okurunun profil resmi
Çok güzeldiii her kelimenin içinde duygu saklanmış.
S•